aldatmak

  1. kişinin karşısındakini çeşitli yalanlarla kandırması durumudur. aldatmanın çeşitleri çok olmakla beraber, en üzücü ve en derin izler bırakan türü ise sevgilinin aldatmasıdır. aldatan kişinin doğru bir yanı olmasa bile, onunda kendine göre haklı sebepleri vardır. sevgiliyi aldatmak sözde herkesin asla yapmayacağı bir şey olsa da, günümüzde çeşitli sebeplerden** dolayı sıkça başvurulan bir harekettir.
    (angelus 28.04.2006 13:16)
  2. bir kişiye karşı hisleriniz değiştiği halde hala o kişiye hislerinizin aynı olduğu kanısını uyandırmak ve sizi sevmeye devam etmesini sağlamak da aldatmadır. zira, sizin için bitiş kolay olsa da onun için olmayacaktır.
    (rsvyl 28.04.2006 13:29)
  3. kişinin karşısındakine olan yanlış tutumu olduğu gibi, kendisine de, kendi karakterini de lekeleyecek bir davranıştır aldatmak. bu davranışı yapan insanın, insan olmak kavramından ne derece nasibini aldığını da ortaya koyan başka bir veridir. ama genelde hiçhoş karşılanmayan bir davranıştır.
    (fleur de lis 18.06.2006 00:31)
  4. ego tatmini, zevk, heyecan* için veya sırf alışkanlıktan yapılabilir. sebep ne olursa olsun, süreçsonunda karşı tarafı incitir. doyumsuzluk, yalancılık ve ikiyüzlülüktür. büyük usta özdemir asaf durumu yalınca ama derinlemesine açıklamıştır:
    "aşk ile sevenler aldanır,
    aşkı sevenler aldatır."
    (insane 18.06.2006 13:45)
  5. neredeyse okuyan bütün kadınları övüp övüp bitiremediği bir ahmet altan romanı.. okuyucu kitlesinini büyük bir kısmı da kadındır nedense..**
    (usmenaga 23.09.2006 12:54)
  6. ahmet altan'ın kısacık bir kitabıdır. kitapta kocasını sadece sıkılması nedeniyle üst kattaki komşusuyla aldatan bir kadının hikayesi anlatılır.

    gelelim eleştirilere...bir kere kitap bu kadar önemli bir konuyu ele almasına rağmen kurgudan başka hiç bir şeye sahip değil. yani kadının bunu neden yaptığını, içinde kopan fırtınaları, endişelerini, kaygılarını, korkularını ve onu bu duruma sürükleyen şeyin neden üstesinden gelemediğini asla anlatmıyor. sadece yapılanlar var kitapta, nedenleri yok. bu şekilde olunca sanki senaryo okur gibi oluyorsunuz. çok yavan bir üslup. ayrıca çok klişe şeyler de var. mesela kadın sevgilisiyle sevişirken kocası arıyor ve o da telefonu açıyor...kitap bu sahneyi uzun uzun anlatmış, çok heyecanlıydı filan gibi klasik tabirlerle hem de. ilgi çeken en ufak bir duygusal yaklaşımı yok kitabın. sadece laf salatası ve ergenlik çağındaki çocuklara mastürbasyon malzemesi olacak klişe fanteziler o kadar.

    zaten uzun zamandır ahmet altan'ın cinsellik konusunda obsesif bir hastalığı olduğunu düşünüyordum ki bu kitapla birlikte emin oldum.
    (iknowthepiecesfit 23.09.2006 14:04 ~ 19.09.2007 18:33)
  7. sevgili artık bir alışkanlıktır. gün gelir ne onla ne de onsuz yapamayacağını anlayan kişilik* aklından başka başka insanlar geçirmeye başlar, başka biriyle görüşsün yada sadece aklından geçirsin bunun adı aldatmakdır. benim anlamadığım sevgilisinden başkasına ilgi duyabiliyorsa neden ayılmadıkları, ama keyfim bozulmasın, düzenim bozulmasın, çıkar için ilişkimi sürdüreyim düşüncesi içindeyseler onlara söyleyecek söz bile bulamıyorum*.
    (orchis 23.09.2006 21:12)
  8. kendisine ve karşısındaki insana saygısı olmayan insanın yapabileceği mide bulandırıcı, sinir katsayısını arttırıcı eylemdir. ilişkileri doğrudan yada dolaylı yollarda bitiren eylemdir.
    (high fidelity 24.09.2006 17:57)

  9. türk edebiyatının en talihsiz eserlerinden birisidir. "edebiyat" kelimesinin "edeb"den geldiğini kabul edersek, elbette bu kitap edebiyatın dışında kalacaktır. evet, bir edebiyat, hatta bir sanat eseri behemahal ibret, ahlak ve edeb dersi vermek için kaleme alınmaz ama türkçe yazan, türkçeyi bildiğini iddia eden adam bu dilin kelimelerini kullanırken dikkatli olmalıdır. türkçe yazmak, söylemek, konuşmak bizatihi bir mesuliyet ve cüret işidir. asırlarca bu dili konuşanların hayatlarını inşa etmiş, aşklarını, hayallerini, inançlarını aksettirmiş bu dille her şey yazılmaz, bu dil o kadar kolay istismar edilemez. tefekkür, tezekkür, his ve düşüncesini bu mübarek kelimelerle teşkil etmiş bir milletin önüne her şey laalettayin konulmamalıdır.
    bu eser niye talihsiz, niye başarısızıdr? Ä°nsan hakikatini, o ruh ve bedenden, o zâhir ve bâtından, madde ve mânâdan oluşan insanı, "kutsal emanet"e lâyık görülmüş o insan güzelini sade nefsinin ve bedeninin esiri gibi gösteren, onu, hayatının hiçbir yerine manevî en ufak bir unsur koy(a)mamış ve ateş-hava-su-toprak-nebat-hayvan-insan şeklindeki tekamül zincirinin "hayvan" kısmında takılı kalmış bir mahluk addeden eser, evet, talihsiz, başarısız hatta muzırrdır. Ä°nsan başka bir şeydir, "bir şulesi var ki şem'-i cânın / fanusuna sığmaz âsumânın" diyen mübarek insanla aynı dilde eser vermek, kendiliğinden bir sorumluluk, bir saygı, bir edeb gerektirir. "ben benim, benden önce yazılmış ve söylenmiş, hatta yaşanmış hiçbir şeyle alâkam ve hesabım yoktur" demek adamı aklamaz, maalesef kurtarmaz efendim. müslüman-türk'ün estetik, edebî ve ahlakî donanımına en ufak bir cevabı verememiş, kifayeti gösterememiş bu kitapçığın devamının-benzerinin gelmemesi, en masumâne temnennimizdir.
    (aselban 20.11.2006 00:42)
  10. insanın, -aldatılmış olsa bile- asla yapmaması gereken fiildir. "aldanırız fakat aldatmayız."*
    (herseyemaydanoz 18.12.2006 11:01)
  11. ihanettir. sevgiliye değil kendine, sevgiye, sahip olunan bütün değerlere ihanettir, karaktersizliğin daniskanıdır. ama aldatanın kendine göre haklı sebepleri mutlaka vardır. başkasını aldattığı gibi kendini de aldatır. bahaneler uydurur, kaçar, unutmaya çalışır... aldatana "mide bulandırıcı, saygısız" demek çok kolaydır ama bi fırsatını bulunca "hayır" diyebilcek insan çoook azdır.
    (gohata 10.04.2007 17:05)
  12. vazgeçmek şerefli ve saygın bir hayattan... kendinden arta kalanlarla yaşamayı seçmek... ve yazık, birgün artık, bundan rahatsız bile olmamak...
    (bkz: sefillik)
    (kimsekim 09.06.2007 01:01)
  13. kul hakkı yemenin en bariz, en gizli, en vicdanı sorgulatıcı cinsi. dünyadaki en aşağılık harekettir aldatmak. sevdiğin insanı veya birlikte olduğun insanı, bir anlık veya gayet uzun anlık keyifler için kandırmaktır. aldatanın yaptığı bu hareket, aldatılan kişiye de bu hakkı verir. peki aldatan kişi bunu ister mi? asla. o zaman niye aldatıyoruz?
    - şükredemediğimiz için mi?
    - açgözlü olduğumuz için mi?
    - sevmediğimiz için mi? .....
    bunlar hep yanıtsız kalacaktır. aldatmalarda devam edecektir.
    (karatekeli 19.08.2007 00:30)
  14. nedense "sanal alemde" kaldığı sürece "aldatmak" sayılmayan durum. aldatmak etin ete vurması değildir her zaman. tuşun tuşa vurmasıdır da. daha kontrollü ve güvenlidir ilk etapta, bundan dolayı da daha rahattır... ama içinizde eksilttikleri aynıdır. "siz".
    (argus wishingwell 27.08.2007 13:31)
  15. önce "bağlanmak" gerektiren şeydir ki bir yamukluk hâsıl olduğunda "aldatmak" işi gerçekleşmiş olsun..

    eh, bağlanan kişi de *kıçının bi tarafıya bağlanmadığına göre, her ne konuda ve şekilde olursa olsun ciddî bir sadâkatsizlik varsa, alayı "aldatmak"tır bunun. en basiti, söz verip tutmamak. ayıp.. günah.. ne dersen de.

    rekk-lâmm: http://www.suyunubosaharcama.org
    (benlicenan 27.08.2007 13:56)
  16. the terminal'da viktor navorski'nin "bir adam, iki kadın; kalabalık" diyerek yalın bir şekilde tanımladığı eylem.
    (wulovic 26.10.2007 12:24 ~ 26.10.2007 12:42)
  17. evliliğin mantığını sorgulamaya gerek yok, bir dünya gerçeğidir kabul görmüştür. kurallar bellidir, saygı, sevgi, hosgörü, fedakarlık, anlayış, uyum gibi değerlerle sürdürülebilirliği sonsuza yaklaşırken mutlu olma katsayısı da yükselir. bence en temel kural aldatmamaktır. mutsuzsan herşeyi göze alıp boşanırsın ne yaparsan ondan sonra yaparsın. aldatanlar evliliklerinde kesinlikle mutsuzdur diye bir kaide yok tabi. çoluklu çocuklu dışardan göründüğü kadarıyla mutlu olan aile bireyleri bile birbirini aldatmakta beis görmemekte. tanıdığım bazı kişilerin müdahil olduğu, duyduğum olaylar sonucunda resmen midem bulandı. türkiye ne hale gelmiş dedim. insanlar bu işin bokunu çıkarmışlar gerçekten. allah bizi böyle durumlarla sınamasın, karşımıza bu tip insanlar çıkarmasın, böyle bir sorun yaşamayız inşallah dedim karamsar bir tablo çizerken. bu ne hal, yazıklar olsun dedikten sonra boşanma davası açabilecek kadar insancıl hissetmiyorum kendimi.
    (baptista 12.02.2010 10:26)


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.