Harry Potter serisinde kara büyüyle en fazla içli dışlı olmuş ve kara büyücüler yetiştirmiş binadır. Bizzat Voldemort'un kendisi de bu binaya mensuptur zamanında. Bina üyelerinin büyük bir kısmı Harry Potter’dan nefret eder ve Gryffindor’dan da öyle. Çünkü pek çoğunun aileleri bu çocuğun karşısına geçen Karanlık Lord’un tüm gücünü kaybetmesinden sonra Azkaban'a gönderilmiş ve karanlık taraf tekrar güçlenene kadar oraya mahkûm edilmiştir.
Slytherin binasının kurucusu, adını Portekizli diktatörAntónio de Oliveira Salazar’dan alır. Fakat bir isim üzerinden, aslında tüm faşist diktatörlerle bir bağlantı kurulabilir. Çünkü bizim gerçek dünyada faşizm denen ırkçı, milliyetçi, yani "kan" peşinde koşan ideolojinin küçük bir örneğini yansıtır her açıdan.
Slytherin (gbkz:Hogwarts)'a safkan olmayan büyücülerin alınmasını istemez. Hele ki Muggle doğumlu genç büyücü adaylarından tiksinmektedir. Çünkü bunlar, bu bulanıklar, köklü safkan büyücü ailelerinin içine sızıp asil büyücü kanını kirletmektedirler. Üstelik büyücülük her önüne gelenin yapabileceği kadar basite indirgenmemesi gereken bir şeydir. Sadece damarlarında dolaşan kanla bunu hak edenler büyücü olmalıdır.
Diğer kurucuların bu fikre baştan ayağa karşı olmasından dolayı, Slytherin en sonunda Hogwarts'ı terk eder. Fakat onun anısına duyulan saygıdan dolayı, kurduğu bina yüzlerce yıl daha ayakta kalacak ve bina üyeleri onun anısını yaşatacaklardır.
Bu binanın logosu:
Slytherin’in bu düşünce yapısı, o öğrenci seçerken de etkili olmuştur ve kurucuların bu öğrenci seçme geleneklerini aynen sürdüren seçmen şapka, bu binaya büyücü seçerken öncelikle çatalağızlığa, safkanlığa, karanlık sanatlara yatkınlığa, aşırı olmayan bir cesarete ve kişinin -neredeyse gözlerini kör edecek kadar- hırslı bir insan olmasına özen gösterir. Harry Potter bu özelliklerin hepsine ve çok daha fazlasına sahiptir ama hem kendisi istemediği için, hem de karanlık tarafa yakın olmamasından dolayı Gryffindor'a yerleştirilmiştir. Slytherin’in yaşayan en bilindik öğrencisi Draco Malfoy okula ilk geldiğinde ona arkadaşlık teklif etmiştir sırf onu da kendilerinden biri yapmak için ama Harry bunu reddederek rengini belli etmiştir. O zamandan beri de Slytherinlerle yıldızı barışmıştır. Ama zaten barışmasındır, gerek yoktur.
Slytherinlerin başkanı kitabın sonuna kadar karanlık tarafta yer aldığına inandığımız Severus Snape'tir. Kendisi hep Karanlık Sanatlara Karşı Savunma hocası olmak istese de, bu hedefine çok geç ulaşabilmiş bir İksir öğretmenidir. Hem bu öğretmen yüzünden, hem de bu konudaki beceriksizliği yüzünden İksir Harry'nin en nefret ettiği ders olmuştur. En sevdiği ders ise Karanlık Sanatlar'dır.
Renkleri yeşil ve siyah olan bu binanın maskotu olan hayvan bir yılandır. Yılanlar hep kara büyüyle ilişkilendirilen hayvanlar olmuştur. Fakat bu hayvanın seçilmesindeki asıl neden kurucu Slytherin'in, tıpkı Harry gibi, bir Çatalağız oluşudur. Yani ikisi de yılanlarla konuşabilir, onların dediklerini anlayabilir ve birbirleri arasında da yılan diliyle iletişim kurabilirler. Bu özellik Harry'ye Slytherin ailesi ile çok uzaktan bir kan bağı olduğu için geçmiştir. Ama Harry'yi öldürmeye çalışırken büyüsü ters tepen Voldemort'un bu esnada Harry'yle ruhlarının temasa geçtiği, yani Voldemort’un kendi özelliklerinden bir kısmını yanlışlıkla Harry'ye aktardığı sanılmaktadır ve bu daha büyük bir ihtimaldir.
Bir safkan egemenliği ve baskı rejimi kurmaya çalışan, kendisi gibi olmayanları dışlayıp kendi içinde gruplaşan, bir örgüt kuran ve bakanlığın yüksek kademelerine adamlarını yerleştirip kadrolaşan Voldemort yandaşları, yani bilinen adıyla "Ölüm Yiyenler" de bu binanın üyeleridir. Binadaki çoğu insan da, bizzat bu gruba dâhil olmasa da, bu insanların yandaşıdır ve hatta aile üyeleridir. Ama buradan, tüm Slytherinlerin kötü olduğunu çıkarmamak gerekir. Çünkü böyle bir genelleme yapmak hiçbir durumda mümkün değildir. Yine de Slytherinler, kirli tarihlerinden ve bu tarihin tekerrüründen dolayı asla aklanamayacaklardır.
Slytherin her hikâyede, her masalda, her filmde yer alan iyi-kötü çarpışmasında kötü tarafı temsil etmiştir. Bence bir çocuk kitabı olmayan ve her yaşa, her insana hitap eden bu gerçeküstü evrende insanlara bir mesaj vermek amacıyla onlar hakkında yazılan her kelime özenle seçilmiştir ve bir o kadar da gerçekçidir. Harry Potter serisini alıp dünyanın herhangi bir yerine uygulasanız hiç de eğreti durmaz, çünkü her yanımızda gördüğümüz çarpışmaların, üzüntülerin, sevinçlerin, yani tamamen insana dair olayların biraz süslenmiş ve ilgi çekici hâle getirilmiş bir örneğidir bu kitaplar. Üstelik dünya üzerinde milyonlarca çocuğa okuma sevgisi aşılamış, soluksuz kitap okuma yaşama zevkini tattırmıştır. Hiç de küsümsenemeyecek bir başarıdır bu ve takdiri sonuna kadar hak eder.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
