asalet

  1. Soy'un/neslin* köklü ve temiz olması veya kişinin bir işi bizzat kendi namına yürütmesi* manasına gelmektedir. Asalet sahibi olana asil denir. İnsan, soy'unun temizliğinden, geçmişlerinde önemli işler yapmış kişiler bulunmasından veya bunların iyi bir nama sahip olmalarından dolayı memnun olabilir ama bunu kendinde bulunan bir üstünlük vesilesi sayamaz, saymamalıdır.

    ( Asiller, asil olmayanlar denince akla herhalde ilk olarak Kast Sistemi geliyordur. O, başlı başına bir garabettir* )

    * Asalet mevzuunun, bugün bazılarınca medeni olarak kabul edilen insanlar arasında apaçık bir şekilde ayrımcılık vesilesi olduğunu biliyoruz. Böyle bir ayrımcılık yoluyla insanların hakir görülmesi belki tamamen ortadan kalkmamıştır ama zamanla tesirinin önemli ölçüde azaldığını, bundan sonra da gittikçe azalacağını söylemek mümkündür. Kendini veya mensup olduğu grubu diğer insanlardan veya gruplardan üstün gören; kendi(leri)ni aziz, başkalarını zelil bilen; kendi fikirlerinin/ideolojilerinin haricindeki fikirleri/ideolojileri düşman zanneden insanlar veya gruplar kadimden beri olmuştur ve -Allahu a'lem- olmaya da devam edecektir*. Bu durumun temelinde ne gibi sebeplerin bulunduğunu anlamaya çalışırsak, karşılaşacağımız en önemli sebeplerden birisi her türlü menfaattir. Bir diğeri, maddi veya manevi tatmindir, bir diğeri gururdur, bir diğeri kibirdir, ila ahir... -Zannediyorum- "Hayat bir mücadeledir." batıl anlayışına uygun bir hayat sürenler, bu mücadelelerinde muvaffak* olabilmek için kendilerini üstün görüp diğer insanlara da üstün göstererek 'avantaj' sağlamaya çalışmaktadırlar...*

    Asalet temelindeki ayrımcılığın her türlüsü* kötüdür fakat en kötüsü, gizli ayrımcılıktır. Zahiren her ferde eşit muamele yapılıyor veya yapılması isteniyor gibi konuşup fiiliyata* geldiğinde sözlerle veya davranışlarla ayrımcılığın âlâsını yapmaktır. Yani, lafa geldiğinde mangalda kül bırakmamak ama fiilleriyle kendini yalanlarcasına hareket etmektir. Ne büyük bir tutarsızlık... Medeniyet perdesi altında mimsiz medeniyetin* en acı misallerinin sergilendiğini görmek çok üzücüdür.

    Aslında, insanlar* kalplerine sevgiyi yerleştirse ve sevgi dili ile konuşsa, beşeri münasebetlerde sevgi, hoşgörü, mülayemet, tahammül hakim olsa hiç asil ve zelil ayrımına gerek olmayacaktır. Bunun gerçekleşmesinin çok kolay olmadığını bildiğim için biraz tereddüt de yaşamıyor değilim fakat yine de, müspeti tercih ederek ümitli olmak ve bunun için gayret etmek gerekiyor diye düşünüyorum. "Bu dünya kimseye kalmaz." diyerek asillerin de bir gün öleceğini, ahirette ise * sadece amellerin fayda vereceğini hatırdan çıkarmamak lazım. Neticede, şu üç günlük dünyada neyin kavgasını veriyoruz ki; ömrümüzü insanları küçük görerek geçirirsek öbür dünyada hüsrana uğrarız hafizanallah*.

    Gelin, hepimiz iç dünyamızı kontrol edelim; başkalarını bize hakir gösteren ön yargılarımızı aşmaya çalışalım. Herkesi sevelim, sevmeye çalışalım; en azından, kimseye kin ve nefret hisleri beslemeyelim, tel'in* ile bedduaya amin demeyelim. Mütevazı olalım, herkesi kendimizden daha aziz bilelim, "Herkes yahşi, men yaman / Herkes buğday, men saman" diyelim. Hiçbir şey kaybetmeyiz, çok şey kazanırız... *


    *
    (herseyemaydanoz 18.06.2009 16:37 ~ 16.07.2009 15:12)
  2. (bkz: imparator)
    (vladimir 18.06.2009 18:54)


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.