800

  1. Bir Mercan Dede ve Ceza düeti.

    Mercan Dede'nin geçtiğimiz yılın sonunda çıkardığı son albüm ile aynı ismi taşıyan düet her dinlediğimizde yeni bir anlayışla buluşturuyor bizi.
    Mevlana’nın 800. yılının dünyada - Unesco tarafından - Mevlana Yılı ilan edilmesi sebebiyle, Mercan Dede bu son albümü elbete Mevlana'ya ithaf etti.
    Ceza'ya yetişemediğimiz sözler şöyle:

    Aşk geldi, damarlardaki kanım gibi oldu.
    Varlık boşalıp her tarafım dost eliyle doldu, zapteyledi bütün ensai vücudumu.
    Kaldı kâvi bir namı bana, baki.
    Şu koskoca alemde yalnız bir kulum.
    Aşk olmasa hiçbir işe gelmezdi gün ışığı.
    Ya sana varmak ya bana varman, ya bana gitmeden yanıma kalman, yasını tutmasam, yaşına varsam, karanlık doğmadan, ışığa kalsam.
    Hayal hiç ölçülmez, ne boyu ne de eni, kaya kürür, gönül yakar hep, koru benim, hayata seninle dayanırım her nefes diken, diken ne derttir gülüm, canın sağ olsun da senin.
    Aşkın yok nispeti, bir anda bağlanır kısmetin, her düğüm çözülür, çek hasreti, havadaki kasvet birazcık benden, karadaki ben değil, havadaki bazen.
    Uçan bir kuş bazen kaybolan bir kumum, koskoca alemde yalnız bir kulum.
    Kolkola gezmek her can ile suç mu?
    Tamam o zaman, benim bu alemde en suçlu.
    Baktım göğe masmavi, bastığım yer hâki, gördüğüm diyar çok, görmediğimse gani gani.
    Nefes alıp veren bu can da çaresiz kalınca, özlemim büyük, yolum uzun, ben de bir karınca, yanan gönül akan suda, o yolun en sonunda, dostum bende solur, eğer dostum benle kalırsa.
    Dostun senle yaşar, dostun eğer senle ölürse, bir çiçek olup açar belki tekrardan doğunca, her açan senin gülün, hergünse benim günüm, gözyaşı insan külüyse, her yakan insan sözü.
    Kıvılcım sözün özüyse, ayrılık yakar gözü, tek gören gönül gözüyse, kelamım gönül sözüm, yalnızlıktan galip çıkmaktır irfan hiç olmadan, irfan çıktığın her seferden dönmek hasret ekmeden, ektiysen de ders almaktır hasret filizlenmeden,ekmediysen gönül almaktır seferin bitmeden.

    (globulin 07.07.2008 23:13 ~ 13.10.2008 17:17)
  2. mercan dede'nin 2007 de çıkardığı ve mevlana'nın 800. yaşına ithaf ettiği albüm. aynı zamanda albüm içindeki süper bir şarkı. ceza ile düet yapmışlar. ki normalde rap seven bir insan değilim ama çok değişik insanı alıp götüren bir iş çıkmış ortaya. albümde bir çok sanatçı ile birlikte düetler olmuş. yıldız tilbe, ismail tunçbilek, özer özel, yurdal tokcan, kempa yaylı grubu, göksel baktagir, neva özgen, burak malçok ve shankar das gibi müzisyenler ile birlikte çalışılmış. çok farklı tarzdaki onca insanı inanılmaz bir ahenk ile birleştirmiş albüm. misal tutku şarkısında yıldız tilbe, ceza ve sazı ile ismail tunçbilek harikulade bir iş çıkartmışlar. kendi adıma geç farkettim ama temiz oldu.

    800
    yol geçen hanı
    mercanistan
    kanatlar kitabi ( book of wings )
    güneş doğudan doğar
    bilinmezin elçileri
    tutsak
    pamuk prenses ve yedi cüceler, ali baba ve kırk haramilere karşı
    istanbul
    denizkızı ilahisi
    nerdesin?

    aynı zamanda albüm içinde bir de mercan dede tarafından mevlanaya ithafen yazılmış bir de mektup bulunur. ki şöyle;

    canım efendim,

    güneşin önünde, mumla yazılmış tüm kelimeler okunmadan eriyip gidiyor.
    bu mektup, acizane fakirinizin yaş gününüzün kutluluğuna dair duyduğu aşk ve muhabbeti en saf haliyle ifade etmek arzusundan ibaret; samimiyet dışında hiçbir kelimeye mana yüklemeden kaleme alınmış, aleme salınmıştır.

    800. yaş gününüz kutlu olsun canım efendim; her geçen sene ışığınız tüm insanlığa, sesiniz tüm medeniyetlere, hoşgörünüz en karanlık kalplere doğru ulaşıyor.

    zaman yaşlandıkça ruhunuzdan yansıyan sözleriniz, kelimeleriniz, şiirleriniz, kısaca kalbinizin o emsalsiz sıcaklığı, apaydınlık ışığınız daha da berraklaşıyor.

    keşke şimdi burada olsanız; dağ başındaki çoban misali hizmet etsek, saçlarınızı tarayıp sökük çoraplarınızı diksek, içi barış dolu heybenizi taşısak...

    üstünde 800 dilek mumu, sevda ile yoğurduğumuz yaş günü lokmanızı getirsek yanıbaşınıza, umut ateşi ile tüm mumlar alevlense huzurunuza girince, siz niyet tutup hepimize yüzyıllar gibi gelen bir nefesi mansur hayatınızın pasparesi sabırla üfleseniz...

    fırtına ile bulutlar semaya dursa, nefesinizin rahmeti ile dünyaya ferah bir mevsim, bilinmeyen evrenlerdeki nice alemlere ilk kalp atışının o dehşetli infilakı gibi doğsa...

    hep birlikte peşinizde sokak sokak gezsek heybenizdeki barışı paylaştırmak, umut mumlarınızı dağıtmak için. en ihtiyacı olanı, en yalnız kalanı, en masum ve suçlu, en yoksul ve yoksun, en umutsuz ve yorgun olanı bulsak terkedilmiş sokaklarda, boş bırakılmış kalplerin enkazından çıkartsak ezilmiş ne kadar vücut varsa...

    tüm bunları öylesine kendi halinde, içinde “ben`siz”, salıncakta sallanan bir çocuğun rahatlığı ile yapsak; sadece salıncak, tebessüm ve umut kalsa geriye...

    canım efendim,

    şu ahir zamanın başıboş meczubu olarak, gönlümüzün hatası – kusuru ile dokunabildiğimiz en “hakiki” halini yansıttığına inandığımız bu kırık dökük sesler kitabını cahil cesaretimizin güveni ile değil, hoşgörünüzün sonsuz ışığı ile size hediye ediyoruz.

    inşallah sınırsız hükmetiniz, sonsuz hikmetinizle hayırlara, güzelliklere, muhabbetlere vesile olur.

    muhabbetle,
    (mcleod 28.12.2010 20:02 ~ 28.12.2010 20:04)


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.