stephen king'in, öyküsü filme aktarılmış en ünlü romanlarından biridir. yazar paul sheldon, gözlerini açtığında kendisini bir yatakta, acılar içinde bulur. sonradan öğrendiğine göre arabası kaza yapmıştır ve şans eseri oradan geçmekte olan annie adlı bir hemşire onu bulup evine getirmiştir. annie'nin hemşire olması da paul'ün şansınadır, zira annie ona bakıp onu iyileştirecektir. annie, aynı zamanda paul'in yazdığı romantik kitap serisi misery'nin de sadık hayranlarından biridir. öyle ki, taparcasına sevmektedir misery'i ve tabii ki onu yazan yazarı. annie, paul'e gözü gibi bakmaktadır, ta ki paul'in son romanında kahramanı misery'i öldürerek seriye son verdiğini öğrenene kadar. paul, kabusun anlamını, ancak bu vakitten sonra öğrenebilecektir.
stephen king'in 1987 yılında yazmış olduğu muhteşem kitap. dört bölümden oluşur, her bölüm sakin başlayıp önemli bir olayla biter. bölüm adları: annie, misery, paul, tanrıça'dır. ülkemizde sadist adıyla yayımlanmıştır kitap. şimdi birkaç alıntı yapacağım, ancak spoiler ibaresi koyulmasına gerek olmayan alıntılar bunlar bence, okuyabilirsiniz yani.
".. ve paul sheldon'un kafasında o fikir ilk kez iyice belirdi. başım dertte. bu kadın normal değil.."*
"..sonra da sordu 'devam edeyim mi?'
kadın hafifçe gülerek cevap verdi. 'etmezsen seni öldürürüm.' paul bu gülüşe karşılık vermedi. bir zamanlar 'aman ne iyi görünüyorsun' gibi klişeleşmiş sayacağı bu sözler şimdi ona hiç de öyle gelmiyordu."*
"...'annie! annie ah annie lütfen yapma yalvarırım hayır lütfen yapma annie yemin ederim çok iyi davranacağım! tanrı'nın huzurunda yemin ederim doğru dürüst davranacağım lütfen bana iyi bir insan olabilmem için bir şans tanı ah annie lütfen iyi bir insan olabilmek için bir fırsat ver'
'canın biraz yanacak. sonra bu kötü olay gerilerde kalacak, paul.' "*
"eski atasözlerine göre intikam soğuk yenilmesi gereken bir yemekmiş. ama bu sözleri uydurdukları sırada sıvı yakıt henüz icat edilmemişti..."*
".. paul sheldon son sayfayı yazı makinesinden çıkardı. dolmakalemi alıp bir yazarın sözlüğündeki en sevilen ve en nefret edilen sözcüğü yazdı: son.."*
heyecanın hiç bitmediği, nefes nefese bir kitap. her sayfasının, her bölümünün, hatta sonunun da beni tatmin ettiğini söylemek isterim. empati yaptığınızda, yazarın yerinde olsanız neler yapacağınızı düşündüğünüzde bu düşünceleri hemen kafanızdan uzaklaştırmaya çalışabilirsiniz. king öyle güzel anlatmış ki, o buz parçasının üzerinde oturan penguen biblosunu avucunuzun içinde hissediyorsunuz neredeyse. sonra gözlerinizi aşağı indirip sağlam bacaklarınıza bakıp bir kez daha şükrediyorsunuz, ama unutulmaması gereken şey şu ki, her zaman kötünün daha kötüsü vardır.
sonunu defalarca okuduğum misery'de, hemşire annie wilkes ile de empati kurmayı deneyebilirsiniz. ama bu, yazarla kurduğum empatiden daha korkunç geldi bana. ayrıca guguk kuşu*'ndaki hemşire ratched gibi bir kabustan sonra onun kat kat fenası hemşire annie'yi tanımak da insanı ürkütmüyor değil. hani yarın bir gün hastaneye yatacak olsam hemşirelere daha bir dikkatli bakardım.
işin bir de şu boyutu var, sevdiğiniz bir yazara bakıcılık yaptığınızı düşünmek de kulağa fena gelmiyor hani. annelik içgüdüsünden midir nedir bir acıma duygusu hissettim paul'e karşı. ayrıca, king'in romanlarındaki bütün çekici kadınlaın saçlarında illa bir miktar kızıllık bulunması gerektiği yönündeki teorimi destekleyen bir başka kitap bu misery, tabi ki çekici kadın derken annie'yi kastetmiyorum, misery adlı karakterden bahsediyorum.
uzun lafın kısası, güzel kitap. teşekkürler stephen amca.
not: tanımı kime mi ithaf ettim? tabi ki kitabı bana tavsiye eden argus wishingwell'e.*
trans siberian orchestra'nın beethoven’s last night adlı aşmış albümünün 20. parçasıdır. nadide bir eserdir. albümde mephistopheles'e can ve ses veren jon oliva söyler şarkıyı. hani sesi de cuk oturmuştur rolüne. tam bir şeytandır. dolanır beethoven'ın çevresinde. tonlaması şahanedir. gülme efektleri*. böyle olay canlanıverir gözünüzde. akar şarkı. yine de jon oliva'yı görmek isterdim söylerken. şöyle bir "with me" dese..
youtube'da da bir konser kaydı olmaması kötüdür. ama aranacak olursa birkaç video üzerinden şarkı mevcuttur.
piyanoya adeta karakter verilmiş olduğu hissedilen şarkının "so let me know" diye başlayan*** bir kısmı vardır ki böyle mıhlar beni olduğum yere. sesi çok açıp dinlemek, uçmak gerekir. öyle böyle değil. "nasıl da yapmışsınız bre" diyorum her defasında. helâl ola..
there is a child and she sleeps in the gutter
don't close your eyes and she's easy to see
she is not your child
she's always another's
and those you abandon
they are left to me
and know i will impale her like a knife
leave her twisting day after day after day of a very short life with me
listen now closely and hear how i've planned it
please let me tell you just how it will be
she'll feel the pain but she won't understand it
she'll think it's her fate
but we'll know it's me
and know i will impale her like a knife
leave her twisting day after day after day of a very short life
with me
so let me know
have i been clear?
that i will magnify each cut and every bruise and every single childhood tear..
i'll pick her scabs
cripple a hand
push a finger in each wound i make
now tell me then
do you understand?
you understand?
you understand
you understand?
you understand
and know i will impale her like a knife
leave her twisting day after day after day of a very short life
with me
with me
Here I sit, all alone, in the dark
Counting the ways to tear you apart
Contemplating why you don't feel bad
I guess I wasn't the best that you had
You don't even realize I'm barely alive
Why don't you feel my pain?
Why don't you feel the same?
You should be just like me
Living in misery
As it stands, I can't stand the sight of you
But I can't look away no matter what I try to do
Smiling vicious, to hide your intentions
Unaffected by all my affections
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.