içinde bulunduğunuz okulun koruyuculuğundan ve belirlenmiş, bir şekilde yürüyen, yerleşik düzeninden çıkıp bilinmezlerin arasına balıklama atlamak. sonu gelmek bilmeyen, genellikle "ne olucam ben?, ne olacak bana?" teması üzerinden ilerleyen sorulara ve beynin içinde tam bir düşünceler kaosuna neden olan durum.
mezun olduktan sonra öğrencilerine az ya da çok iş garantisi veremeyen belli fakültelerin öğrencileri için "geciktirilmeli mi" bu mezuniyet olayı diye düşündüren eylem. piyasadaki yüksek rekabet ve acımasız koşulların, hiçte okul sıralarında anlatıldığı gibi olmadığını farketme sürecinin ilk adımı ve hayallerden uyanma günü. gerçek yaşamın önemli bir parçasının başladığı an.
gerçekliştiği günün gecesinden itibaren, anlatılanların aksine güzel günlere değil daha zor bir hayata yelken açtırtan, ilkokldan itibaren her mezuniyette işlerin dahada sarpa sardığını gördüğüm gereksiz aktivite. en güzelini lisede yaşadağım üniversetelerde olanının ise yavan geçtiğini duyduğum eğlence kaynağı.
4. yılın sonunda gerçekleştiğinde ibr anlamı olan güzel şey..-ki bazen 4 olur 5 yada 6...olmadı 7..o zaman mezun olmak anlamını yitirir başka birşey olur..
yÖk'e ve ayrı ayrı prof. olmuş ama adam olamamış ** öğreticilere sahip olan, işsizliği 7 düvelde meşhur türk gençleri için çeviri gençlik rüyasıdır. her 4 türk gencinden 3ünün okulu ders başarısızlığından dolayı değil, yönetmelikler, hocalar saçma sapan dersler yüzünden uzamaktadır. ama 9'a kadar yolu vardır. 7'de atılıp, illa ki afla dönüp 9. sınıfta bu rüyaya kavuşabilmektedirler en geç.
okumaya çalışan insanlara da bu kadar külfet yüklensin orasıda hayrettir. okusak bi tür.. okumasak bi tür..
okul devam ettii müddetçe olması için adeta yalvarılar, gerçekleşmesinden bir gün sonra ise "ne yaptım ben? gibisinden suallerin zihni bulandırabildiği garip hadise.. şahsen henüz gerçekleşmemesini isterim ayrı mevzu..
okumaya devam edildiği müddetçe*** pek de fark edilemeyen durum. nasıl olsa eylül'de devam ediyorum diye, iyi kötü herhangi bir şey de hissedemiyor insan.
elinizde bir diplomayla,geride kalan arkadaşlıklara veda ederek gözyaşlarıyla ayrılırsınız okulun bahçesinden.yeni bir hayat,değişik arkadaşlar siz henüz yepyeni başlangıçlar için hazır mısınız değil misiniz farketmez,bir anda gelip kapınızı çalarlar.anlık bir boşluğun içine düşersiniz.ayrılırken son bir kez arkanızı dönüp bakma ihtiyacı duyarsınız.çünkü bir daha asla okulunuza o kadar yakın olamayacaksınızdır.
kimliğinden,pasondan feragat etmektir. bunları mezuniyet belgesine değişmektir. okulunu özleyip gitsen elinde kimlik olmadığından kapıdaki güvenliklerden terörist muamelesi görmektir. eller boş gezmeye alışmaktır uzun zaman sonra, en azından küçük çantalara geçiş yapmaktır. uğruna sınavların bini bir paraya giden okulun nasıl bu kadar hızlı bittiğine şaşmaktır. yok ettiğimiz sayısız beyin hücresinin karşılığını notla alıp gurur duyarken önünüze sürekli çıkan formalitelerle bezmektir. en önemlisi hayatta bir etabın daha bittiğini görmek, yaşanılacak zamanları göz açıp kapayıncaya kadar tüketiyor olmaktır. rütbe almaktır bir nevi, tabi bunu kimin sallayacağı ya da nerde işine yarayacağı bir dünyada soru işaretleriyle yaşamaya başlamaktır. yine de güzeldir. anlık yoğun bir zafer duygusu sarıp sarmalar insanı. keşke hep bir yerlerden mezun olsak ama kendimize kıymadan. mezun olsak da yaşamaya devam edebilsek.
değişik insanlarca değişik ruh hallerine neden olan durumdur. mesela muhendisler için ne yapacaklarına bir türlü karar veremedikleri ve tutuştukları, aslında bir son değil başlangıç olan bir etaptır. "özelde mi çalışsam, doktora mı yapsam, askere mi gitsem vs" diye düşündürür. "en iyisi bir yerde çalışayım sonra askere gidip geleyim böylece hem tecrubeli hem askerliği bitirmiş biri olarak daha iyi işler bulurum" da dedirtebilir.
doktorlar için hem bir kurtuluş hem de esaret başlangıcıdır. Tus belasına yakın, internlukten uzak, 1. yıl asistanlığına yakın vs şeklinde bakış açılarına göre bakılabilir. anne babalarca çok sevinilen, üstüne bir de sülalece törenine gidilen şeydir.
mezun olunca hayata atılınır ve öğrencilik hayatının sona erdiği(ne kadar doktorayla uzatılmaya çalışılsa da o da gün gelir biter) üzülerek farkedilir.
her şeye rağmen mezun olmak güzeldir çünkü bir şeyi başardığınız tescillenmiştir.
Hayatın bir üst ve bir üst ve bir üst kademelerine vizesiz geçiş hakkı. Ta ki hayattan mezun olana kadar. Birincilikle mezun olana da hademelik kadrosu veriyorlarmış. Aman aman.
insanı bi tuhaf yapan olaydır...sevinirsin çünkü ekonomik özgürlüğe doğru yaklaşmaya başlamışsındır...üzülürsün çünkü öğrenciyken kimsenin senden çok bir beklentisi yoktur.sınav zamanı ders çalışır, onun dışında pek çalışmaz, * istediğin zaman devamsızlık yapar,arkadaşlarınla istediğin gibi vakit geçirebilirsin.e mezun olmak demek bu durumlardan uzaklaşmak demek olduğundan üzülürsün...hem Türkiye'de yaşıyorsan emeğinin karşılığını da bir kaç yıl boş kalmadan alamazsın... geçtim bir kaç yıl boş kalmayı sınavdan sınava koşuşturmaktan helak olursun...üds,kpds,kpss,tus,ales derken öğrencilik yıllarını mumla ararsın...bunlar işin metaryalist yönleri tabii...gel gelelim manevi yönlerine...en yakın arkadaşlarınla artık eskisi gibi her gün ya da sıklıkla görüşemezsin...herkes memleketine gider ve dağılmalar başlar...teknoloji sağolsun cep telefonu,msn derken belki ilişkileri koparmazsın ama yine de arkadaşlarını birebir görebilmenin mutluluğunu duyamazsın...heleki başka bir yerde okumuşsan ve memleketine dönmüşsen yapayalnız kalırsın...hani derler ya insan üniversiteyi nerede okursa oralıdır gerçekten de öyle hissedersin...asıl şimdi memleketinden ayrılmışsın gibi gelir...* eğer üniversiteyi doğup büyüdüğün yerde okumuşsan ve yakın arkadaşların da genelde senin gibiyse yine biraz olsun teselli bulursun... yine de en sevdiğin ve dersine heyecanla girdiğin bir hocanı dinleyemezsin artık... hayatının düzeni bozulur bir kere... düzenli olarak yapman gereken bir şey yoktur artık...eğer işe girersen elbetteki düzenli yapacağın bir şey olmuş olur ama onu da her istediğinde asamazsın... aman bugün de uykum geliyor ilk derse gitmeyeyim gibi bir lüksün yoktur artık...tıpış tıpış kalkar gidersin işine...yıllık izinlerini gözlersin bir hobini gerçekleştirebilmek için...velhasıl güzeldir mezuniyet ama öğrencilik daha güzeldir...işte tek dezavantajı maaşının olmamasıdır...hani şöyle hem öğrenci olsak hem de güzel bir gelirimiz olsa * ne de güzel olurdu hayat :)) yine de her şeyin hayırlısı olsun tüm mezunlara...
Yıllardır bekleye bekleye bir hal olduğumdur. 1 sene daha ve son. Mezuniyet balosuna benimle gelmeyi kabul eden afet-i devranı düşünmek bile çalışmak için bir neden oluyor bir noktadan sonra.. Bana burayı anlata anlata bitiremeyen kişidir kendileri aynı zamanda.. Bekleyelim görelim mezun olmak nasıl bir şeymiş, vampircik nasıl bir yermiş...
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.