max payne

  1. içerdiği farklı içerik ve kendi konseptinde olan oyunlar örnek teşkil edecek yenilikler getirmesi ile yerini sağlamlaştırmış, özellikle "slow motion in action" repliğini bilgisayar oyunlarında deneme fırsatını vermiş başarılı bir oyundur. nitekim çıkması için yapımcı-geliştirici firma 5 sene uğraşmıştır. ancak ikincisinin çıkması bu kadar uzun sürmemiştir. şu da bir başka gerçek ki, oyunun 98 yılında basına verilen ilk screenshot'ları ile çıkan oyun arasında değil 7, neredeyse 77 farkı mevcuttur. o kadar farklı screenshot'lar verilmiştir. bu 5 senelik uzun sürede oyunun üzerinde değişikler ve eklentiler yaparak neredeyse ikinci kez yarattıkları söylenebilir.
    (fleur de lis 13.06.2006 00:21)
  2. remedy firmasının 2001 temmuzunda çıkardığı aksiyon oyunu. max payne'in oyun dünyasına getirdiği yenilikler hala etkilerini göstermektedir. bullet time özelliği ile havada uçuşan mermileri dibinizden geçerken görebilmeniz sağlanmış, slow motion özelliği ile de zamanı yavaşlatıp oyunu normal bir action shooter olmaktan çıkarmıştır. senaryoya gelince max payne de hep bir film noir havası vardır. herşey kötü gider. herkes size karşıdır. yani sadece max payne vardır. " no pain no gain " sözüylede max'in nelere katlandığı anlatılmıştır senaryoda. kısaca: newyork polis departmanında çalışan max payne bir gün evine döndüğünde karısını ve çocuğunu ölü olarak bulur. daha sonrasında bu olayın suçu onun üstüne atılacak ve işler daha da karışacaktır. her bölümüyle film olmaya aday bu oyun hala açıp oynanabilir özelliğe sahiptir.
    (roland 13.06.2006 12:11)
  3. new york polis teşkilatında görev almakta olan max payne'in, bir amerikan rüyasını yaşarken*, bir akşam üstü eve döndüğünde karısının ve kızının uyuşturucu bağımlıları tarafından öldürülmesiyle başlayan başarılı oyunun adıdır. devamında max, uyuşturucu çetesinin ve patronlarının peşine düşecek ve kendini bir hükümet komplosunun içinde bulacaktır. bu yolda, oynayanları türlü dejavulara ve kabuslarının içine çekmektedir.
    (olurooleseylerbazen 14.06.2006 15:15)
  4. kurtlar vadisini animsatan oyun.polat payne versiyonu piyasaya her an surulebilir.
    (greed grief gamze 04.08.2007 19:29)
  5. kısa tanım: film noir tarzının en güzel örneklerinden biri olacağından zerre şüphe etmediğim ve dört gözle beklediğim, trailerındaki marilyn manson şarkısına hasta kaldığım filmdir.

    salaklığım belli olmasın diye gereksiz yere uzatarak yazdığım tanım: max payne aslında bir pc oyun serisidir. iki oyunu vardır. max payne ve max payne 2 the fall of max payne. oyununu ilk oynadığımda hayran kalmıştım. oyundaki iç sesin söyledikleri ** ve yaşanan entrikaların arkasında sürekli duran trajedi tadı - karısı ve çocukları vahşice öldürülen ve üstüne bir de onları öldürmekle suçlanan bir polis olmak- beni kendine bağlamıştı. filmin müzikleri harikaydı ve sürreal rüyalarımız atmosferi bu kadar tamamlayabilirdi ancak.

    ikinci oyun ise tam bir şaheserdi. theme müziği klasikleşmiştir zaten. saf ızdırabı anlatır gibidir o çello sesi. sanki insanın içi kıyılır canlı canlı. ve oyun silah, kan, intikam, ihanet, aşk, şehvet, yalnızlık, yenilgi ve ölüm teması üzerine kuruludur. mekanlar inanılmaz modellenmiş, sanat yönetmeni mükemmel iş çıkarmıştır. dadından yenmez bir şeydir cidden. the fall of max payne oyun değil, bildiğin sinema şaheseridir.

    böyle bir şeyin filmi de bu kadar mükemmel olmalı derken, trailerı yayınlandı. izlediğiniz zaman göreceksiniz ki max payne film noir türünün babalarından sayılacak bir film olacak. büyük konuşmak kaba et ister biliyorum ama bende o kaba etten çok var.

    bu arada, o uçanlar valkyrieler. trailerdaki şarkının adı da if i was your vampire.
    (iknowthepiecesfit 19.09.2008 03:42 ~ 19.09.2008 04:32)
  6. John Moore imzalı, Mark Wahlberg ve Mila Kunis'in oynadığı bilgisayar oyunu bazlı aksiyon filmi.

    Silent Hill ve Resident Evil oyunlarını bitirmiş biri olarak iki filmi de izleyip ziyadesiyle memnun kalmıştım. Bilhassa Silent Hill çok kaliteli bir filmdi kanımca. Ancak Doom, Alone in The Dark gibi kült oyunların filmleri de tamamen vakit israfı, para israfı ve sinir bozucuydu.

    Max Payne oyunlarını da bitirmiş birisi olarak (gerçi üstünden seneler geçti amma bazı şeyler unutulmuyor) filmi beğendim. Ben öyle oyunda olan her şey filmde olsun diye ısrar eden birisi değilim, filmi film oyunu oyun gibi değerlendirmeyi tercih ederim. Tabii ki film, karakter olarak, senaryo olarak oyundan beslenmeli ama, çok fazla ayrıntıya girmek doğru değil. Çünkü oyun en az 10 saatlik bir süreyi barındırıyor ve buna bağlı olarak daha geniş bir aksiyon ve senaryo potansiyeline sahip olabiliyor. Ancak oyunların filmlerinde bu derinliği sağlamak çok güç -ki bence bunu Silent Hill çok iyi başarmıştı- . Max Payne de dolayısıyla çoğu insana havada kalmış bir film gibi gelebilir, ancak yapılabilecek çok fazla bir şey de yok maalesef.

    Senaryo oyundan biraz farklı elbette, ama temel unsurlar aynı. Aksiyon dozu mesela bir Hitman dozunda değil. Bu benim için çok üzücü olmadı, çünkü çekimler, kasvetli hava, sürekli kül gibi yağan karlar atmosferi çok güzel bir hale getirmiş. Hafiften Sin City ve Blade 2 havası veriyor. Çatışma sahneleri, oyuna göndermelerle dolu - ki bu oyunseverleri çok sevindirecektir muhtemelen.
    Ancak şunu da belirtmek lazım, Türk filmlerinde çatışma sahnelerini fütursuzca eleştiriyoruz. Yok o nasıl vurulmadı, yok o kurşun nasıl "Polat'a" gelmez vb gibi. Burada ise mesela Max Payne'in 8-10 tane MP5 kullanan adamdan koşarak kaçmasına şahit oluyoruz. Bence bu tarz sahneleri çekim teknikleriyle biraz süsleyerek seyirciye kabul ettiriyorlar fakat gerçekçi olmadıklarını belirtmek lazım.

    Film çok ciddi klişeler barındırıyor. Klişelerle derdi olanların rahatsızlığı fazla olacak bana kalırsa, temkinli olun derim ben.

    Neticede Max Payne oyuncuları zaten izleyecektir. Aksiyondan hoşlanan kişilerde sevebilir, ama herkese hitap etmeyen ve aslında çok ta kaliteli olmayan bir film Max Payne.

    Edit: Unutmadan, fedakâr adam Fernando Sucre karakterini oynayan amaury nolasco'da filmde oynuyor. Gerçi biraz sert bir rolde ama olsun, Prison Break harici bir yerde görünce insan tanıdığını görmüş gibi seviniyor:)
    (agacsakal 20.10.2008 23:54 ~ 21.10.2008 00:00)
  7. başlığın beşinci tanımında görüldüğü gibi dan dun konuşan bir şahısım. dediklerimi de yutma zamanım gelmiş.

    efendim, bir kere filmi izlemeyen kitlenin içerisinde oyunu oynamayan varsa kesinlikle gitmesin. oyunu oynayan kitle ise izlesin ki max payne nasıl rezil edilir görsün.

    narrator voice çok önemi bir yer kaplıyor oyunda, ama filmde yok denecek kadar az. bu büyük ki büyük bir eksi. ayırca filmin konusu resmen zort diye ilerliyor. atlamalarla birlikte filmden zevk alamıyorsunuz. film noir'in olmazsa olmazı olan karanlık ve rahatsız edici mekanlar yok. var da yok. anlayın artık. en başta filmin temasını oturtamamışlar bir kere.

    arada bir giren bullet time kasıntıları da filme az da olsa renk katıyor ama kenar süsünden beter durumdalar. az ve renksizler.

    filmden beklediğim şey adam gibi bir senaryo, narratorla dolu bir sunum, max'in duygularına daha çok eğilen bir işleniş ve elbette ki bol intikamdı. oysa bu film film basit bir aksiyon hikayesi.

    film noir filan değil. ve aksiyon desek bile orta sınıf.

    büyük konuşmamak lazım işte. gaza gelip de konuşunca böyle yutuyor insan laflarını.

    (bkz: dostum max payne demişsin ama bu max pain in the arse)
    (iknowthepiecesfit 05.02.2009 01:04)
  8. zannediyorum 'maximum pain'e gönderme yapan film adı.
    çok oldu izleyeli, bunda bi eleman vardı, kadınlara dönüp bakmıyor işini yapıyor, bizim köroğlu, malkoçoğlu, tarkan markan gibi, kafasında bi davası bi olayı var, ilgilenmiyor başka şeyle falan.
    olum deli olma ya. hatun gelmiş "ye beni" diye, hala "şu resimdeki adamı arıyorum" falan...
    samimi bulmuyorum böyle adamları. ondan sonra "bu anti kahramanlar neden bu kadar prim yapar oldu". e adamlar inandırıcılığı sıfır raconlarla uğraşmıyorlar. yapar tabii.
    (wannagoforaride 18.12.2010 04:24)


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.