zihnimdeki neşter,parçalıyor sıkışmış anılarımı. ilmek atıyor sonra bir bir, sızıları kenetliyor geçmişle. kan damlıyor sol göğsümün altından sımsıcak. akıyor önüme, gölgem koyu kırmızı. yüzümde bir şaşkınlık..., kımıldamıyorum hiç, kanın yapbozu tamamlamasını izliyorum. yapboz bitti, zihnim basarıyla tamamladı cinayetini, yerde kandan sülietim. işte bir iz daha benden.
skolastik dusuncede ispata yönelik kaygıların, kutsalı ya da metafizigi de içine aldığı dönemlerde, ignenin ucu, siyahın derecesi gibi konuların mutlak çözümlere kavuşturulması mümkündü. yani en azından siyahla beyazın arasına başka bir düzlem koymayanlar için.
modernizmin kontrole dayalı duzeni aynı zamanda bir açmaz olarak şunu vermiştir: siyahla beyazın arasında neler var neler ve yoklukları da varlıkları da bir kalemde çözülecek gibi değiller.
varlık yokluğun muadili ise ve yokluğa dokunmadan var yoksa, o zaman bu ispat, delil kaygıları nedendir diye sasırdığım vampir.
"türban" kutsalın emri değil ise ve birileri bunu kutsal haline getirdi ise bunun kutsal olmadığını söyleme durumu nasıl ortaya çıkar? doğruluk, yanlışlık düzlemi nasıl bu kadar kolay kurulabilir?
dini kaygıyla değil de velev ki anane olsun örtünmek, namaz vs. o zaman inanmadığımız, hayatımızın dışında gördüğümüz dine mi dayanarak hayır bunlar dinin emri değil yapamazsın diyeceğiz? bunun adı hem şaraba bulayıp hem bağcıyı dövmektir.
e o zaman buyrun siz ayetlerinizi getirin elbet sahibi de ayetlerini getirecektir
#109064 tanım üzerine yeterince araştırdığımı düşünerek.
tamamen yorum farkı üzerine konuşmak gerekirse, bahsedilen ayette (hımar kelimesi arapçada örtü anlamındadır, başörtüsü anlamında değil) " başörtülerini yakalarının üzerine kadar salsınlar" şeklinde değil "örtülerini yaka açıklarına koysunlar" denir. bunu başkası masaörtüsü olarak, bazısı başörtüsü olarak ben de şal olarak tanımlayabilirim. arkadaşımızın dediği gibi önemli olan, inanmak ya da inanmamak değil, neye inandığındır. İspat edilemez dediğim iddiam bundandır ve bir takım genellemelere girmek de kanıt teşkil etmez. Hikayeye diyecek sözüm yok, bende başka bir kıssadan hisse yazardım ama ne yazıkki ortamın o kadarını kaldırabileceğini düşünmüyorum. En azından şakşakçılık yapmak, hakaret etmek yerine fikir teatisinde bulunan mantyyser dosta da teşekkürü bir borç bilirim.
Bir kaynak belirtim madem öyle.
http://www.kurandakidin.net/bolumler/22basortusu.htm Özenli Not: Diyanetin bazı mealleri başta duran iktidar sahibi beyefendilere göre de bazen değişim göstermektedir. Kaynağın yeterli gelmediği arkadaşlar, Prof.Dr.Zekeriya beyaz'ın açıklamalarına da göz atabilir.
Özenli Edit: Sevgili arkadaşlar merak etmiş. Elhamdülillah müslüman doğdum, müslüman öleceğim. Artık yaradan nereye layık görürse oraya...
bazı okuduğunu tam olarak anlayamamış arkadaşları aydınlatmakta fayda var. efenim tekrar okuyalım. #113318
burada bu arkadaşı eleştirenler kötüdür gibi bir ibare bulunmamaktadır, onlar şunlardır bunlardır denilmemektedir. ne denilmektedir; eleştirilerin haklılığı ve haksızlığı, eleştiriyi yapanın dünya görüşü, hayat felsefesi, sözlükteki tematik çalışmaları bu yapılan eleştirileri ister istemez yanlı hale getirir demektedir.
Öküz altında buzağı aramanın faydası nedir? maksat suyu bulandırmak...
görünce "kandan olmayan adam olur mu be? " diye kendi kendimi sorgulatan, akabinde nickime yazdığı entry dolayısıyla beyin fırtınalarının ortasında kaldığını düşündüğüm vampir. *
imansız, münafık, kafir. niye mi ? benim hacıma, hocama laf etti. niye mi ? benim müslümanlığım onunkinden daha fazla. niye mi ? beni söğüşleyen, din istismarı yapan. benim inancım üzerinden kazandığı paralar ile abd de, dubai de 18 çıtırlar ile gününü gün eden hocama laf etti.
din, inanç bunlar çok uç kavramlar. herkes aynı şekilde düşünecek, aynı şekilde inanacak diye bir zorlama yok, olamaz. ki bizim dinimiz islamiyet hoş görü dini. nedir bu hoşgörüsüzlük. senin inandığın adama, bu adam inanmaz. kimsede onun müslümanlığını sorgulayamaz. diyar içinde ki bu mücait arkadaşlara cidden çok gülüyorum. sanki onlar gerçek müslüman da biz değiliz. kandan adam ki objektif yazılar yazan bir adam. at gözlüğü ile bakmıyor hiç bir olaya. tanımları ortada. ama işte sorunda bu ya. eğer ki gerçekleri söylersen direk namlunun ucunda bulursun kendini. ama vazgeçmek yok. ki kandan adam da aynen bunu yapıyor. aslında bu tepkilerde doğru yolda olduğunun işareti. aynen devam.
aslında bundan önceki iki tanımım silindiği için biraz daha suya sabuna dokunmadan kelam etme zorunluluğu duymaktayım.
Öncelikle söylemek isterim ki, bir takım insanlar için aslında dinin bir parçası sayılan hacılar, hocalar, şeyhler hayatımın hiç bir döneminde önem verdiğim, sözlerini kıymetli bulduğum kimseler olmadı. ben hep türkçe dua ettim ve evet, başım sıkıştığında allah'a döndüm. namazı bayramlarda kılarım, orucu canım istediğinde tutarım. her zaman sorguladım hayatı ve bana öğretilen dogmaları. kuran da böyleydi, camiye gittiğimde imamın söyledikleri de hep farklı bir yorum taşıttırdı içimde. ben dinimi körükörüne yaşayamam, ben softalara pirim vererek geçiremem ve kimilerinin kutsal bildiği şeylerin beş para değeri yoktur benim için. ne demişim "peygamberimiz iyi de bir sosyologtu" bumudur müslümanlığa hakaret, ya da şeyhlere karşı durdum diye islama karşı mı gelmiş oluyorum? Ömrüm boyunca dini bir şekilde şeyhler, müridler, ablalar, abiler, reisler, hocalar takımıyla eş gören insanlarla çatışma içinde olarak geçirdim ve son nefesime kadar da böyle olacak. Sözüm ona beni küçük düşürmeye, bakın dinsiz imansız bu herif gibi göstermeye çalışmak tamda beklediğim bir durum ve inanın buradaki herkes bana, evet kafir bu dese de, elli tane yorumu arka arkaya sıralasa, eksi vererek tatmin olsa da, burada veya başka yerde sözde kendini din alimi, din bilgini sanan, islamı anladığını düşünen ama ne yaşadığından, neye inandığından habersiz, cahilliyetlerini zorla dikte etmeye çalışan herkesin karşısında duracağım. evet benimle ilgili yorum yapan dini bütün arkadaşlar; eğer siz müslüman olarak görüyorsanız kendinizi, ben sizin dininizden değilim.
*
bak seni tanımlamak için çok manidar bir şey diyeceğim şimdi: "yalnız değilsin!" aksine çok kalabalık burası. ama ikiye ayrılıyor insanlar: sürek avına çıkanlar ve normalini yaşayanlar. ilk grup çok tantanacı, çok gürültücü, yaygaracı. ikinci grup öyle olmadığı için birbirinden habersiz.
e madem ki var böyle bir ikilem diyarda, demek yalnız bırakmamak gerek diğerini.
diyarın en candan adamlarından olduğu için her daim yanında olacağım, yazdıklarına okumadan onayımı vereceğim yazardır. ve çok fazlacana gereksiz taraflardan eleştirildiğini düşündüğüm **, hak hukuk yemeyen, kişiliklere değil fikirlere karşı konuşan ancak nedense kendi gösterdiği saygının dörtte birini görememiş olan buna rağmen son derece kasıntısız ve de takıntısız olan insandır.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.