bir insanın sevdiği biri var da onunla evlenmek, yâni hayâtını birleştirmek ve onunla âile kurmak istiyorsa, neslini devâm ettirme anlamında içine sinen tek kişi olan sevdiceğine edeceği tekliftir.
bu teklif çeşit çeşittir. kâh gâyet sâde bir şekilde ama en duygulu anda, güzel ve samîmî sözlerle edilir, kâh türlü şatafatla gösterişli teklifler edilir. kişinin sevdiceğini ne kadar tanıdığıyla ve onun düşünceleri ve duygularına ne kadar önem verdiğiyle alâkalıdır bu.
hattâ, erkekler kadınlara evlilik teklifinde bulunabildikleri kadar, kadınlar da erkeklere bu teklifte bulunabilirler. yeteri kadar samîmî ve iyi niyetli bir teklif olduktan sonra bence gerisinin önemi yoktur. iş ki, ilişkide teklif sorumluluğunun kimde olduğunun bilinmesi çok önemlidir.
başka bir çok önemli husus da, evlilik teklifi gibi, sevgi ifâdelerinin de sözlü olmasının gerekliliği, hattâ zarûretidir. bu sözler olmadan, yâni ilgili şahıs iki kelâmın sorumluluğunu üzerine almadan, tavsiye ederim ki kimse kimseyle bir ilişkiye başlamamalıdır.
şimdi efenim... ideal şartlar altında; hatun kişi er kişiyi, er kişi de hatun kişiyi beğenir ve bir ömür yanyana anılsın isimleri deyu evlenmeye karar verirler. bu kararın alınması aşamasında, yine ideal olarak er kişi, hatun kişiye açar mevzuyu. "benimle evlenir misin", "evlen benimle", "evlensek ne güzel olur diyorum", "mesela biz evlensek ne dersin" vb... yine ideal şartlar altında, hatun kişi gözlerine dolan yaşlar akmasın deyu kırpış kırpış yapar kirpiklerini, "evet", "eveeeeeyyyyttt", "tabi ki deee" benzeri bir cümle kurar. amerikalı filansalar tek taş takılır kızın parmağına. çeşitli kültürlere göre alın tokuşturmak gibi davranışsal kategoriler içinden de seçilebilir verilecek tepki. sonra onlar ere muradına, kalanlar kerevet ehli...
benim haberdar olduğum, gelmiş geçmiş en güzel evlenme teklifi ve cevabı jane austen'in persuasion'ında geçer. captain, anne'e bir mektup yazar ve mektubu şu sözlerle bitirir; I offer myself to you*. teklif kadar güzel cevap, thank you'dur*.
offer, sunmaktır ve bir noktada ise arz etmek... arz, ardında vaad barındırmaz; zira bir vaadi değil ancak olanı sunabilir insan. Olanı sunmakta ise esirgemeye yer yoktur. kelimelerin altını kaldırıp bakınca I offer myself to you diyor ki; "sana kendimi sunuyorum, sadece olduğum kadar ve olduğum ne varsa esirgemeden". 'thank you' ise hikaye içindeki anlamıyla; "aldım ve kabul ettim, bilsen bunu ne çok bekledim ve bir an hiç sormayacaksın zannettim"dir.
bütün teklifler gibi içinde tercih barındırır. amma muhatap tercihini hayırdan yana kullanmasın, vicdan yapsın diye teklif ortamı en ağırından, en şaşırtıcı olanından seçilir. psikolojik baskı bu yahu! gelmeyin oltaya!
eğer aileleri aracılığıyla anlaşılmışsa teklife gerek kalmaz, ama becerikli kız bunu ilerde koz olarak kullanır. misal; bana bir evlenme teklif etmedin, şöyle pastadan yüzük çıkarmadın, şapkadan tavşan çıkarmadın vb... bazıları da zaten hayır diyemeyeceğini bildiğinden en kısa yoldan yapar teklifi: kısa mesajla!!! * yine de güzeldir, özeldir...
Uzun yıllardır süren bir ilişkiyse de teklife gerek kalmayabilir; okullar bitip iş güç sahibi olununca olaylar kendiliğinden gelişir.
Zaten ben bu evlilik teklifi meselesinin çok abartılmasını hiç anlamam: Böyle, kızlarda bir tek taş alma, önlerinde diz çökülmesi hevesi falan vardır ya, valla tuhafıma gidiyor... Sen kocaman taşlı yüzüğünle âleme hava atıcaksın diye Güney Afrika'da o elmaslar nasıl çıkartılıyo biliyo musun diye sorasım gelir. (Hoş, ben de taktım mı tek taşı, taktım... Ama vallahi mahalle baskısından!) Evliliğin de çok abartılmasını anlamıyorum zaten... Abarttıkça, doğal olması gereken bir şey, kadınlar için büyük bir başarı * erkekler içinse büyük bir fobiye * dönüşüyor... Yav büyütmeyin bu kadar, evlilik dediğin özünde toplumsal bir kurum işte, öyle büyük bir başarı veya başarısızlık sözkonusu diil... Ah ulan ah, hep o Amerikan filmlerinin pompalaması bunlar...
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.