nicki ile bana her seferinde gotik dönemi hatırlatan tatlı vampir. dost canlısı , konuşkan ve esprilidir , ayrıca diyarın en tatlı vampirlerindendir , benden söylemesi...
1560-1615 yılları arasında eflak'da bir kontes olarak yaşamıştır. bazı kaynaklarda erzsebet bathory olarak da geçer. en az kendisi kadar acımasız bir adam olan kocasının, esir aldığı osmanlı askerlerine yaptığı işkencelerden o kadar etkilenmiş ve ilham almıştır ki, onun ölümünden sonra kendisi icraatlere girişmiştir. hizmetçisinin, saçını tararken canını acıtması ve elizabeth'in de buna karşılık tarağı onun eline batırması sonucunda çıkan kanı görmesiyle içindeki vampir açığa çıkmıştır. köylerden bakire kızları toplayıp onlara çeşitli işkenceler yaparak kanlarını içmesi veya o kanlarla banyo yapmasıyla ünlenmiştir. iron maiden favori yöntemidir. yaptıkları ortaya çıkınca da bir hücreye tıkılmış ve acı içinde ölmüştür.
angelus'un deyimiyle sirinlikten geberiyor *. oyle tatli, oyle cimcime, oyle bitanedir ki insan doyamiyor sirinligine. biliyorum kendisiyle daha uzun uzun dedikodular yapacagiz. kimse alinmasin ama sozlukteki en sevdigim sahis olur kendileri...ailecek hastasiyiz.*
diablo 2 adlı oyunda yer alan, "the countess" isimli düşmanın esin kaynağı olduğunu zannettiğim kişilik.
söz konusu kişiden "and so it came to pass that the countess, who once bathed in the rejuvenating blood of a hundred virgins, was burned alive." şeklinde bahsedilmekte ve bu da elizabeth bathory'nin hikayesine benzerlikler göstermektedir.
bana "benim kardeşlerimin böylesine sevdiği ***, hakkında böyle güzel şeyler söylediği bir vampiri ben neden hala tanımıyorum yahu? " dedirten kişi. hayır o kadar dolanıyorum ortalıklarda, sağa sola sataşmadan da duramıyorum ama bir tek bu kardeşime mi denk gelmemişim acaba diyorum kendi kendime. * kendisiyle en kısa zamanda tanışmak istiyorum efendim **, hatta diğer vampir kardeşlerimden de destek bekliyorum bu konuda.*
kişisel sebeplerden ötürü bir süre vampircik sözlük'e takılmayacak olan kişidir. evet arkadaşlar, bir müddet buraya girmemeye karar verdim. lakin belli olmaz çatkapı yine burada olabilirim. hepinizi çok seviyorum, sağlıcakla kalın. **
tanıştığınızda kanınızın kaynamamasının imkansız olduğu sevimli yazar. sırrını henüz çözebilmiş değilim ama hiçbirşey yapmadan kendini bu kadar sevdirebilme özelliği, insanüstü güçleri olabileceğini getiriyor aklıma * dostluğun için teşekkürler *.
elizabeth bathory, çok zengin ve kültürlü bir bayandır. hizmetçisi elizabethin saçlarını tararken yanlışlıkla canını acıtır. bunun üzerine elizabeth hizmetçisine tokat atar. kızın suratı kanar ve bu kan elizabethin eline bulaşır. elizabeth kanla kızın gençliğini ve güzelliğini emdiğini düşünür. artık sonsuz gençlik ve güzelliğin formülünü bulmuştur. uşaklarına kızı soymalarını söyler. sonrada bileklerinde atar damarıda kapsıycak şekilde kesikler açtırır. kız öldükten sonra bu kanla banyo yapar. bundan sonra artık onu durdurmak imkansızdır. farklı yerlerden kızlar köle olarak getirtilip (genelde bakireler) gençlik ve güzellikleri emilmektedir. elizabethin altı yüzü aşkın kurbanı olmuştur. kurbanları arttığı için işkence yöntemleride artmıştır.
hakkında tanım yazan vampirlerin çoğusu artık buralarda değil. bunu farkedince de sözlük hakkında buraya yazmak, yani paylaşmak istemediğim fikirlere kapıldım. aslında kapılmadım, öyle düşünyorum.
Elizabeth Báthory, (7 Ağustos 1560 - 21 Ağustos 1614) Macaristan asıllı seri katil.
Báthory, kendinden "Kanlı Kontes" olarak bahsettirmiştir. Kocası öldükten sonra büyücülükle uğraşmaya başlamıştır. At ve türevleri hayvanların kurban edildiği ayinlere katıldığı da söylenmektedir.
40 yaşına geldiğinde, yaşlanıp güzelliğini kaybedeceği telaşına düşen "Kanlı Kontes", birgün hizmetkarı olan genç bir kızın saçlarını tararken canını acıtması üzerine ona öyle bir tokat atmıştır ki, genç kızın yüzünden düşen bir damla kan Kontes'in ellerine dökülmüştür. Kontes bu kanla, kızın gençliğini ve güzelliğini aldığını zannetmiş ve uşağına emir vererek kızın bütün kanını bir küvete doldurtup "kan banyosu" yapmıştır.
Sonrasında iyice yoldan çıkan Kontes, 612 bakire kızı kaçırtıp, bu kızlara tepesinden asılı bir kafeste, işkence çektirmiş; kafesten akan kanlarla ise duş almıştır.
Yaptıkları anlaşılan Báthory hücreye kapatılmış, 1614 yılında ise hücresinde ölü olarak bulunmuştur. Şizofreni hastasıdır.Aynı zamanda Bram Stoker'in Dracula isimli romanının,III. Vlad'dan sonraki en büyük esin kaynaklarından birisidir.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.