sözlükte eski olmak bazı şeyler ifade eder. sözlük jargonunu ve kilit başlıkları bilip buna göre yazmak, etki-tepki mekanizmasını iyi bilmekten dolayı nabza göre şerbeti iyi verebilmek, bakınızlandırılacak başlıklara hakim olmak, sözlükte daha fazla bilinip, kemikleşmiş okuyuculara sahip olup daha sıcak ilişkiler kurabilmek ve bunun sonucunda daha popüler olmak gibi durumları bünyesinde barındırır. ha önemli midir derseniz bana göre önemli değildir. izafi bir kavramdır ve emek veren herkes bir gün eski olacaktır.
diyarimiz zaten, pek de eski bir oluşum olmamasıyla beraber, bu tarz bir yaklaşımla ayrılık, gayrılık olayına gidilmemesi gereken durumdur da. önemli olan hepimizin, paylaşmak, diyarin konsepti dahilinde bir kaç kelam etmek ve öğrenmek amaçlı girdiği bir yerde, neden sınıfsal kategorilere ayırarak, burayı kuru bir kalabalığın olduğu, herkesin konuştuğu, kimsenin dinlemediği bir yer haline getirelim ki. evet eski olmak, yeni olmak değil de "iyi" olmak ve karşisındakine hoşgörü ile yaklaşabilmektir. *
eğer yapıyorsa eski olmak tanınmamakla kalmayıp bir avuç insan tanıyor olmaktır. yeni olanların heyecanını, şevkini, ateşli yazılarını ilgiyle okumak demektir.
dipnot: benden sonra giren herkes yeni muamelesi görmektedir nezdimde.
gülerek veyahut hüzünlenerek bazen pişmanlık duyarak hatırlanan bir sürü şeyin ara sıra göz önünde belirmesidir. herhangi bir yerde eski olmak gibi. yalnız okuldaki veya iş yerindeki kıdem olayı gibi değil, orda kıdeminiz arttıkça veda zamanı yaklaşmış olur.
eski olmak bir şeyin zamanını hatırlarken önce hangi ay değil hangi yıl gerçekleştiğini hatırlamayı getirir. ilginç bir histir. zamanla daha ayrıntılı yazmayı umuyorum.
bir de yıllar sonra yeni gelenlere sözlüğün tarihçesini anlatmayı planlıyorum.
x: a! ya sonra noldu quin teyze??
qt: sonra, gilgalad çıkıp dedi ki.....
olup biteni anlatırken veya yazılar hakkında daha ayrıntılı durumlardan örneklemeler ile bahsederken geçmiş zaman kipleri kullanıyorsanız eğer anlayınız ki siz eskisiniz...
iki yıllık diyar tarihinin geçmişinde olanı biteni, kimlerin gelip kimlerin gittiğini, konseptin nasıl kabuk değiştirdiğini, büyüdüğün, genişlediğini ve kimi zaman bu genişlemeye karşı çıkıldığını birre bir görmüş, sanıklık ve tanıklık etmişseniz siz eskisiniz...
daha tomurcuk evresinde "buraların olgunluğa ihtiyacı var ancak yolun uzanıp gittiği yerde sadece sidik yarışı yapılıyor aman dikkat dediğiniz zaman" siz eskisiniz...
en sevdiğim kısmı ise eskiden buralar dutluktu, sonra kurlar geldi dutlar gitti" cümlesini kurmayı becerebildiğinizde siz eskisiniz...
aslında insan hissettiği kadar eskidir. bildikleriniz sizi eskitmez, olgunlaştırmaz veya gözlerde yüksek bir mertebeye ulaştırmaz. an ile tabir etmekten çekinmediğim diyarın gelmiş ve geçmişinde hiç birimiz eski değiliz, gün geçtikçe yenileniyoruz. çünkü, sadece sizden aykırı olanlar sizi zinde tutar ve bu doğrultuda eskimeyi ve çürümeyi engeller. ama, illa ısrar ediyorsanız kolay bir yolu var...
nietzche'nin bir lafı vardır; yaklaşık olarak şöyle bir şeydir:
"merhamet zayıflar tarafından icat edilmiştir. güçlülerin sahip olduğu güçlerini kullanmalarını istemedikleri için merhamet diye bir şey çıkarmışlardır ortaya. ve bu da güçlüleri güçsüzlerle aynı seviyeye getirmiştir."
ne demeye bunu yazdım buraya? çünkü aynı mantık söz konusu. elbette ki burada "güçlü-zayıf" ilişkisi yok. ama şu mantık var; sözlüğe daha 2 gün önce girip 15 tane tanım yazmış birisiyle 3000 tane tanımı olan 2 yıllık bir yazarı ayıran tek şey tanım sayısı değildir. mesele sözlük olduğunda bu iki insan arasında dağlar kadar fark vardır. karakter ve bilgi seviyesi tanım sayısıyla belli olmuyor elbette. bu yüzden diyarda eskilerden olanlar daha erdemli, bilgili ve daha sağlam karakterli diye bir şey söylenemiyor. ama diyarda eski olanlar daha tecrübeli, daha yol yordam bilen ve muhtemelen daha iyi yazan yani kendilerini daha iyi ifade edebilen insanlardır. çünkü alışmışlardır. yazarları bilirler, yönetimi tanırlar, konsepti bilirler, sözlüğün geçmişini bilirler... ayrıca, buraya yazılan her şeyin okunduğunu bildikleri için de, daha dikkatlilerdir.
kısacası; sözlükte eski olmak hiçbir şey ifade etmez dersem sonucu nietzsche'nin lafındaki gibi olur.
bir halta yaramayan bir özellik. sadece köy kahvesinde oturan yaşlı amcalar gibi "bizim zamanimizda şu şöyleydi bu böyleydi" muhabbeti yaparsınız arada bir o kadar. "bu yeni gelenlerde sapitti azizim" muhabetine girersiniz belki arada bir de. ha bir de "eskiden x vardı mirim iyi yazardı" belkide. diyarda eski yazar olmanızın tek avantajı ortamın tozunu daha fazla aldığınızdan bir taraflarınız biraz daha kalkık olur yenilerden. ikili ilişkilerde daha rahat olursunuz bir tek bu. gerisi hikaye. ikinci seneyi bitirdik diyarda halen bir cacığa salata olamadık.
höt-zöt yapan taze vampire "o öyle diil, böyle" diye açıklama yaparken insanı biraz utandıran bir durumdur. ama kardeşim, yeni vampirler de çok heyecanlıdır yav... bizim zamanımızda öyle miydi... bi durup havayı koklardık önce. cık... saygı filan yok bu yenilerde. *
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.