da vinci sifresi, melekler ve seytanlar, dijital kale, ihanet noktasi gibi birbirinden güzel ve akıcı dört adet kitabın yazarıdır.. üstat hayal gücüyle okuyanları sarsmakla birlikte, gözleri de yormaktadır... zira kitaplarının 100. sayfasından itibaren elinizden bırakmak ekstra bir çaba gerektirir.. bu tür durumlarda en iyi yöntem, sınavların olmadığı bir hafta bu yazarın kitabını iki veya üç akşamda bitirmektir.. öyle trende metroda okunacak kitaplar değillerdir, çünkü inilecek durak kaçırılabilir..
kesinlikle kitaplarını çok araştırdıktan sonra yazan adam. hatta eşinin de kendisine çok yardımcı olduğunu belirtmektedir araştırmalarında. kitapları hadi oturayım da bişiler yazayım diye düşünen birinin elinden çıkmamıştır kesinlikle. bu nedenle de detaylarıyla çok daha fazla ilgi çekebilir ve hikayeye bağlayabilir okuyanı. bir yandan heyecanla, yutarcasına okurken bir yandan yeni ve ilgi çekici şeyler öğrenirsiniz.
eğlendirmesinin yanında birçok şeyin öğrenilmesine vesile olan, çok sürükleyici bir üsluba sahip, bölümleri birbirine nasıl bağladığına hayret ettiğiniz yazar. romanlarını okurken kendinizi bir oyunun içinde gibi hissedersiniz, kahramanla hareket eder, onunla koşar, onunla durursunuz. okuyucuyu içine alan anlatım tarzı kitaba bağlanmanızın en büyük nedenidir.
bir kitabını okusanız dahi farklı bir kitaba başladığınız anda dan brown'un üslubunu aramaya başlamanız olası.
kitaplarında farklı mekanlardaki olayları bölüm bölüm anlatan ve her bölümün sonunu en heyecanlı yerinde kesen*, kitabın başını okuduğunuzda hiç bişey anlamadığınız onlarca ipucunu kitabın sonuna doğru tek tek çözüldüğünü ve bulmacanın tamamlandığını hissettiğiniz, içinde dolaplar dönen kitapların yazarıdır...
unutulmaması gereken şey yazdıklarının janrının "edebiyat dışı" olduğudur.
yani bana göre gabriel garcia marquez veya kemal tahir edebiyatçıysa dan brown edebiyatçı değildir, olmamalıdır.
kitapları hakkında biraz genelleme yapacak olursak:
nerdeyse her kitabı cinayetle başlar* ve seks ile biter.* the da vinci code ve the lost symbol yanılmıyorsam ikinci madde konusunda istisna.
hatta:
--! spoiler !--
çoğu kitabında baş kötü adam güvenilen ve olgun (hafif yaşlıca) birisidir.
ana karakter bu adama güvenir, başı sıkıştığında ona gider, kötü adamımız da elini kahramanın omzuna koyarak ona güven verici şeyler söyler.
yeni kitabı çıkar da okursanız bilin ki; elini kahramanın omzuna koyan o olgun güvenilir adam aslında iyi bir adam değil.
--! spoiler !--
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
