sıcaklığın yükselişi anlamına gelir. halk arasındaki inanışına göre ilk cemre havaya, ikinci suya, üçüncüde toprağa düşer ve baharın gelişini müjdeler.
bu sene kış gelmeden önce havaya ve suya düştü.
üçüncüsü toprağa dördüncüsü de kafamıza düşecek.
böyle kurak giden bir kıştan sonra sanırım köz gibi bir yaz bekliyor bizi.
Arapça kor ateş anlamına gelir. Cemre düşmesi ise mecazi bir olaydır, yine de gazeteciliğe yeni başlayan çaylak muhabirlere: "Bugün Beşiktaş iskelesinde denize cemre düşecekmiş, bi koşu fotoğrafını çek gel" diye meslek şakası yapıldığı sıkça gözlemlenir! Batılı versiyonu için: (bkz: groundhog day)
Çok tanrılı zamanlarda, havaların ısınması ile, etin pişirilirken ısınmasını aynı kefede değerlendirebilecek kapasiteli "beyin" in, "ulan bu et bu ateşle ısınıyosa hava da bununla ısınıyordur, bunu da yapsa yapsa bizim güneş tanrısı boguyedingezagor yapar" deyip. "hadi 3 tane atsın havaya suya toprağa, ooh mis havada ısındı toprak ta su da..."
PS; Havaya atılan da yere düşer ya neyse. takvimlerde de ciddi ciddi "bugun 1.cemre toprağa düştü falan yazar, koparım.
cemrenin kelime anlamı 'kor halindeki ateş'tir. birer hafta arayla havaya, suya, toprağa düştüğü ve onları ısıttığı varsayılan cemreler 'ilkbahar’ın habercisi olarak kabul edilirler.
eskiler yılı 'kasım' ve 'hızır' diye ikiye ayırırlarmış.
soğuk günler -kış günleri onlar için 'kasım' olup. 8 kasım- 6 mayıs arası 179 gün sürermiş. 6 mayıs’ta da hıdırellez ile birlikte sıcak günler- yaz günleri, 186 gün sürecek olan 'hızır' günleri başlarmış.
kasımın kırk altısında, kırk gün anlamına gelen 'erbain', seksen altısında elli gün anlamına gelen 'hamsin' başlar, böylece kışın en soğuk zamanları olan doksan günlük süre biter; kasımın yüzüncü gününe gelince de zorlu kış günlerini artık geçtik manasına ‘geldik yüze, çıktık düze’ derlermiş.
kasımın yüz beşinde (19-20 şubat) birinci cemrenin havaya, yüz on ikisinde (26-27 şubat) ikincisinin suya, yüz on dokuzunda da (5-6 mart) üçüncü cemrenin toprağa düştüğüne ve yedi günlük aralıklarla buraları ısıttıklarına inanılırmış.
cemrenin havaya düşmesi ile önce güneş'ten gelen ışınların yeri ısıttığı, yerden yansıyan ışınların da havayı ısıttığı kabul edilirmiş.
diğer bir rivayete göre ise cemre üç yıldızdan ibarettir. bunlar sıra ile tarf, hen'a ve cephe yönünde. bunlara cemre denilmesinin sebebi parlak ve bir çeşit kırmızılığa meyilli olmaları imiş. düşme denilmesi de guruba meyilleri anlamında kullanılıyor. şubat'ın yedinci günü (miladi 21) güneşin doğumunda öğleye kadar olan vakitte guruba temayül edince suda ısınma; şubat'ın on dördünci (miladi 28) sabahında guruba başlayınca havada ısınma; şubatın yirmi birinci (miladi Mart 7) burç vakti toprakta ısınma meydana gelirmiş. Bu nedenle ilkine "cemre-ül-ma" ikinciye "cemre-ül-hava", üçüncüsüne de "cemre-üttürab" denilmiş.
*
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.