thom yorke'un the eraser albümünde yer alan harika şarkısı. bu şarkı aynı zamanda a scanner darkly filminin sonunda da çalar ve filmin verdiği duyguya da tam anlamıyla cuk diye oturur. "buralardan gitmek lazım, bir bilet alıp kaçmak lazım çünkü herşey bombok" temalı bir şarkıdır. uykusuz gecelerin sigarayla birlikte en iyi arkadaşı da olabilir. ya da thom yorke bu dünyanın en harika sanatçısı olabilir. bilmiyorum.
sözleri;
what will grow crooked you can't make straight
it's the price that you've gotta pay
do yourself a favour and pack your bags
buy a ticket and get on a train (x2)
'cause this is fucked up, fucked up (x2)
people get crushed like biscuit crumbs
and laid down in the bitumen
you have tried your best to please everyone
but it just isn't happening
no it just isn't happening
and that is fucked up
fucked up
well this is fucked up
fucked up
this your blind spot, blind spot
it should be obvious, but it's not
but it isn't,oh but it isn't
you cannot kickstart a dead horse
you'll just cross yourself and walk away
i don't care what the future holds
'cause i'm right here and i'm today
with your fingers you can touch me
i am your black swan, black swan
(but i made it to the top)
and this is fucked up, fucked up
i'll be your black swan, black swan
(but i made it to the top)
and for spare parts
we're broken up
you are fucked up
fucked up
this is fucked up
fucked up
we are black swans,
black swans
and for spare parts
we're broken up
Darren Aronofsky şaheseri.
Natalie Portman'ın Oscar adayı olmakla yetinmeyeceğini umduğum film, ödül bu performansla hakkıdır.
Mila Kunis ve Vincent Cassel diğer sevdiğimiz iki oyuncu elbette.
Gösterime girmeden izledim, öyle de büyülü bir film.
Muhteşem sahnelerle bezeli bir film. Açılış sekansı zaten daha ilk anda insanı yüreğinden vuruyor. Ama asıl, beyaz kuğumuzun sahnede siyah kuğuya dönüştüğü bir sahne var ki... muhteşem! Çok az sayıda sinema sahnesi beni bu kadar etkileyebilmiş, kendine hayran etmiştir. Mutlaka izlenmesi gereken bir sahne, izlenmesi gereken bir film...
Ve filmi tek bir kelimeyle tarif etmem gerekirse: "acıklı".... Bir balerinin hayatının bu kadar acıklı olabileceğini düşünmezdim.
Ve filmi ikinci bir kelimeyle daha tanımlamam gerekirse: "karanlık"... Çekimler, planlar, insanda yarattığı o his... New York'un, Lincoln Center'ın bu kadar karanlık olabileceğine inanmazdım...
"Rolünü yaşamak" neymiş, tam anlamıyla anlamak için mutlaka izleyin bu filmi.
simdi ben universitede tiyatro gurubundayken Jerzy Grotowski, grotesk, deneysel tiyatro, yoksul tiyatro akımını takip edeceğiz diye oyunu kurduğumuz metnin solundan girip yeraltından çıktıydık. Olimpiyatlara hazırlanır gibi vucutlarımızı nasıl yapsak da daha esnek kılsak ki; sıradışı mizansen yaratmak mümkün olsun. Sıradışılığı mesajımızla birleştirip seyircinin, geçirmeye çalıştığımızı; salondan çıkarken absürd mizansenlerimizle yanında götürmesini istemiştik (bkz: pavlov'un köpeği). E gayet başarılı olduk sonunda. Çoğu insan hala daha ayaklarımı oynatmadan ve dönmeden kendimi tebeşirle yere çizdiğim daire içine hapsettiğim sahneyi hatirlar. Ama o dairenin bir diskriminasyon sonucunda çizildiğini hatırlamaz artık.
Black Swan benim daireye benzer, abartılar arasında hikayesini pasifize etmiş bir film.
Bu filmi uzuuuun zaman hatırlayacağım çünkü yönetmen abi öyle bi yapmış ki artık ne zaman tırnak etimi biraz koparsam, aklıma Black Swan sahnesi ve Antichrist filmi geliyor.
Annelerin ve babaların seyretmesi gereken bir film. Anneleri ve babaları tarafından tanımlanmıs bir kimlik giymek zorunda bırakılan cocukların seyretmemesi gereken bir film. Ana fikir belirgin değil çünkü.
aile babası ruhlu erkeklere izletilmemesi gereken filmmiş. çok etkileniyorlar sonra "ya sen bana ne izlettin böyle, aman açma şunun konusunu, natalie'yi öyle göreceğime leon'u çektikten sonra ölseydi" (tamam bu sonuncusunu o söylemedi ama ben tahmin ediyorum) gibi tepkiler alabiliyorsunuz.
bu güne kadar izlediğim psikolojik (hatta psikiyatrik) gerilim filmlerinin en çarpıcısı, kraliçesi. bu filmlere inception, kimlik, zindan adası vb filmler dahil.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.