insanoğlunun hayat yolculuğunda ceninden sonra çocukluktan önce olan döneminde aldığı isim. çoğunlukla bebekler şirindir, ısırılasıdır, tadından yenmez amma velakin üzerinize kusma, işeme, v.s. gibi iğrençlikleri de mevcuttur.*
küçük, masum, iyi niyetli (bazı şeyler hariç) insancıklar.
ayrıca birçok insan kendisinin hiç bebek olmadığını düşünür. o dönemlerinden utanır, sıkılır. ama yanlıştır. bebek olmak dünyanın en güzel şeyidir aslında. çünkü 4-5 yaş itibarıyle insanın kafasında kötülük çanları çalmaya başlar. herşey planlı yapılır artık.
ve ne üzücüdür ki bu sevimli dönemlerimize geri dönmenin * hiçbir yolu yoktur.
bunalım anlarda dinlenilmemesi tarafımdan tavsiye edilen, küçük adam adlı albümden hoş bir acil servis parçası.
yapayalnız bir yaz olabilirdi
tıpkı bundan öncekiler gibi
ama bu kez sen vardın kumsalda
bebek diyordu herkes sana
gerçek ismini kimse bilmezdi
ama bebek yeterdi anlatmaya
hey bebek götür beni o temmuz akşamına
seninle sevişmek istiyorum
sabah yeli gibiydi dudakların
öperken beni ürpertirdin
ama artık sen yoksun kumsalda
hey bebek götür beni o temmuz akşamına
seninle sevişmek istiyorum
bazen kızlara hitap şekli de olabiliyor.
* dawson's creek dizisinde başrolde ki çocuk bunu sürekli yapıyordu. en güzel söyleyende karayip korsanları 2 de johnny depp dir.
son derece güzel kokan tek canlı. o kokuyu tarif etmenin imkanı yok. süt, tertemiz bir ter ve çamaşırlarındaki o saf sabun kokusunun karışımı. yumuşacık varlıklar. hele anne sütü alıyorlarsa kakaları bile kokmuyor. inanması güç ama öyle...
minik olurlar güzel olurlar insanın mıncıra mıncıra sevesi gelir. öyle değişik istesede sevimsiz olamayan yapısı vardır. güzeldir,bıcırdır, amanda amandır.
tepeden tırnağa muhtaç bir melek. sütün kaynar haldeki taze kokusu, beyazı.
savunmasız ve kusursuz güzellikte. ne kadar kusur olursa olsun genlerinde.
sevap kokulu nefes.
Mutena İstanbul köşesi. Tadını çıkarmak için zadegan olmaya gerek yoktur. Parkı, manzarasi, güzel kahve mekanları... Tabi kahveye o kadar para vermemek termosla gelip Bebek Parkı'nda neşeli evlat çığlıkları, güvercin kanatları, çınar ağaçları arasında huzur bulmak bana daha mantıklı geliyor.
Yaz mevsiminde cadde üzerindeki küçücük dükkanı olan Mini Dondurma'dan enfes vanilya, karışık meyve ve vişneli dondurma alıp iskelenin kuzeyindeki akasya ağacının altına oturmak, ayakları denize sallandırarak, denizle oynaşan sandalları seyrederek İstanbul'u yaşamak da ne güzeldir.
sanki hep öyle masum kalacakmış gibi duran varlık.
fakat her bebek için geçerli olan bir gerçek vardır; ondan her şey beklenir, hele bir büyümeye görsün.
Anladım, bir küçük bebek gibi sevilmek senin niyetin
El bebek, gül bebek, gel bebek, gel
Dünyada en güzel şey sevmek, sevilmek
Sevmeyi bilmelisin, öğrenmelisin
El bebek, gül bebek, gel bebek, gel
Karşılık beklemeden ver ki alasın
Almanın zevki bir an, ver ki kalasın
Çocukları büyütmüşler öcülerle devlerle
Yok ederiz onları sonsuz sevgilerle
El bebek, gül bebek, gel bebek, gel
Umutlar, yakında bir yerde,
Korkmadan yavaş yavaş ilerle
El bebek, gül bebek, gel bebek, gel
Gel bebek, gel bebek, gel bebek, gel
Hayatta yollar var, sevgiye giden
Onu sen bulmalısın, anlamalısın
El bebek, gül bebek, gel bebek, gel
Karşılık beklemeden ver ki alasın
Almanın zevki bir an, ver ki kalasın
Çocukları büyütmüşler öcülerle devlerle
Yok ederiz onları sonsuz sevgilerle
El bebek, gül bebek, gel bebek, gel
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.