basiret

  1. kalp gözüyle görerek bir şeyin gerçeğini anlama, kavrama, idrâk etme...
    ileriyi görme.. doğru ve ölçülü bir görüş sahibi olma, derin bir seziş sahibi olma ve ona göre davranma..
    basiret gözü diye bir şey vardır..baş gözüyle görülmeyen şeyleri sezer, idrâk eder insanlar.
    herkeste bulunmaz.
    ana babalarda, öğretmenlerde, devlet adamlarında olsa ne iyi olurdu...
    (hashacip 03.09.2006 00:55)
  2. bağlandığı zamanlar çaresizliğe düşebileceğimiz olgudur. nitekim bu tür durumlarda ''basiretim bağlandı'' deriz.
    (odalarda 03.09.2006 01:01)
  3. ilgili bir özellik için, (bkz: feraset)
    (alelade 08.11.2006 17:27)
  4. ileride karşılaşılabilecek bir olayı önceden kestirip ona göre davranma ahlakı.
    (hasuta 17.09.2007 21:41)
  5. doğru kararlar vermeyi de beraberinde getiren ileri görüşlülüktür.

    lotr'nin daha ilk kitabının başlarında* bilbo ve frodo'nun biraz aykırı olduklarıı söylediği yerde, gandalf'ın hobbitleri rahat bırakmadığından bahsederken frodo için "hobbit basireti edinmek" diye bir kavramdan söz etmişti yazar. hatırladıkça gülüyorum buna, paylaşmak istedim. tam metin şu şekildeymiş baktım şimdi:

    "o körolmayasıca büyücü bari genç frodo'yu rahat bıraksa, belki çocuk kıçını kırar oturur da biraz hobbit basireti edinir," diyorlardı.
    (queen tinorfithiel 06.02.2008 16:52)
  6. sağgörü..
    (mrsdracula 11.03.2008 04:42)
  7. (bkz: basiretsiz)
    (bkz: basireti bağlanmak)
    (feeling the blanks 20.12.2008 01:44 ~ 20.12.2008 01:45)
  8. "bir sürahi basiretin kalorisi bir yudum musibetinkinden azdır" diyor elif şafak, mahrem kitabında aşağıdaki gibi de bir kural dile getiriyor:



    --- alıntı ---

    Ne zaman minibüse binmek zorunda kalsam, kendime göre çareler buluyorum ben de. Her şeyden önce karşımdakinden atak davranıyorum, minibüs şoförlerinin gözlerindeki o yarı alaycı bakış, iğneleyici bir lafa dönüşmesin diye. Onların içten içe söylemek istediklerini, ben sakınmadan dile getiriyorum. Ben buna, "bir sürahi basiretin kalorisi bir yudum musibetinkinden azdır" kuralı diyorum. Aslında, az buçuk arızası olan herkes bilir bu altın kuralı: "Baktın ki kem söz işiteceksin, evvela kendin dalga geç kendinle; hatta en çok sen dalga geç ki, başkalarına fırsat kalmasın. İsmini sen koy marazının; hatta davul zurnayla duyur ki merhamet yoksunu ismini, sana lakap takmaya yeltenenlerin hevesleri kursağında kalsın." Yani baktın ki başkaları seni hırpalamak üzere, kendi kendini hırpalamalısın kalkan niyetine.
    Diyelim ki adam kör. Etrafındakiler pederane bir nezaketle mümkün mertebe "kör" kelimesini kullanmamaya, gerektiği takdirde "âmâ" demeye özen gösterirken, kör adam onlardan birkaç adım öne geçip körler hakkında merhametsiz fıkralar anlatmaya başlıyor. Ötekiler çarnaçar gülüyorlar fıkralara; kör bir adamın şappadak körlerle dalga geçebilmesinin ihtişamı karşısında şaşkın ve sıkkın. İşte aşağı yukarı böyle bir şeydir "bir sürahi basiretin kalorisi bir yudum musibetinkinden azdır" kuralı.

    --- alıntı ---

    (breegadoon 20.12.2008 02:03)


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.