kuzey yarım küre için, 21 mart gündüz gece eşitliğiyle* başlayarak 22 haziran gün dönümü ile biten, kış ve yaz arasındaki mevsim. ilkyaz, ilkbahar olarak da ifade edilmekle birlikte, insanın gençlik yılları anlamında da mecazi olarak kullanılmakta olan sözcük.
kış boyunca unutulmuş kokularını birden açığa çıkararak insanların ve hayvanların hormonal dengelerini altüst eden mevsimdir. kış boyunca ağırlaşmış insanoğlunun içine birden anlamsız bir coşku yerleşiverir; yemeye, içmeye, konuşmaya, koşmaya ve sevişmeye olan ilgisi birden artar; çiftleşen kedilerin haykırışlarının da etkisiyle çift olmaya daha bir yönelinir.
bahar havası yazı da anımsattığı için aldatıcıdır; kıştan sıkılıp yaz moduna erken geçen bir çok sabırsız kişi baharın yarısını yatakta geçirir. ince kıyafetleri üst üste giymek uygun bir stratejik yaklaşım olacaktır; bunlardan bazılarının uzun kollu olmasının gerekliliği akşama doğru kendisini gösterir.
baharın bir diğer özelliği de öğrenci ve çalışanların amaca yönelik verimlerinin gittikçe düşmesidir; gözleri tahta, öğretmen ya da dosyalar yerine pencereye yönelmiş olanların sayısında önemli bir artış gözlemlenebilir; bu istemsiz verim düşüklüğü o kadar kabul görmüştür ki bazı okullarda bahar tatili adı verilen bir iki haftalık süreler resmiyet kazanmıştır.
herşeye rağmen uzun bir kıştan sonra gelen bahar gibisi yoktur; tadını çıkarmak bir nevi farzdır.
bahr aynı zamanda kadın ismi olarak da kullanılmaktadır ancakçocukluk ve gençlik yıllarında hoş bir isim olmasına rağmen orta yaştan itibaren bahar adı, ismi taşıyan kimse ile tezat oluşturmaktadır.
nisan-mayıs-haziran gibi ayların kapsandığı bölüme ilkbahar, eylül-ekim-kasım aylarına ise sonbahar denir. ilkbaharda çicekler açar, ılık rüzgarlar eser, sevgi kokuları, mutluluk salgıları etrafa yayılır. sonbahar ise hüznü, kasveti, bitmişliği temsil eder nedense. ölüme yaklaştırır. hele kasımpatılar yokmudur, insanı büsbütün tüketir. *
uzun zemherilere, sadece düşünülmesiyle, düşlenmesiyle bile çicek açtıran mevsim.. kardan, karadan, en güzel şafaklara uyandırıp kışları da kendisi ile beraber sevdiren...*
insanların doğada meydana gelen değişikliklerin***** tamamını hayranlıkla ve neşeyle karşıladıkları, kendi sevinçleri(!) yetmezmiş gibi çevrelerindekilerden de aynı mutluluğu(!) bekledikleri, pollyanna vari bir psikoloji ile herkesin gülücükler saçtığı**mevsim. bu mevsime duyulan aşırı hayranlık kanımca diğerlerine** yapılan bir haksızlıktır. ayrıca, "her insan her an şenşakrak olmak zorundan değildir" düsturu çiğnenerek, sürekli olarak neşelenmeniz gerektiğini söyleyenlerle muhatap olmak durumunda kalabilirsiniz bu mevsimde. kısacası kategorizasyon manyağı insanoğlu tarafından mutluluk nişanı ile rütbelendirilmiş bir mevsimdir bahar.
tabi bunlar günümüzde ilkbahar olarak bildiğimiz mevsim için geçerlidir. zira bir de sonbahar (güz)**** vardır.
tarih boyunca insanlara yaşama zevki vermiş bir mevsimdir. âşıklar ise baharın gelip geçtiğini bile farketmezler... 15. yy. şâiri ali şîr nevâî bile der ki:
bir de, "nisan mayıs ayları, gevşer gönül yayları" diyenler var... ortaokul ve lise öğrencilerinin en çok , en sık âşık oldukları mevsimdir.. onları derleyip toplamak, hele ders yapmak babayiğit kârıdır.
ne yaz, ne de kış. ortasında bir şey, bir yer, belki kaçış! ara bulma, alçak gönüllülük ve belki de dahası. işin enteresanı nedir biliyor mususnuz, aynen insanlara benzemesi. hafif alıngan, biraz utangaç ama yine de samimi...
kızdırırsanız aniden bir bahar yağmuru ile karşınıza çıkabilecek, nazlarsanız güneşin altında yakmadan ısıtabilecek olandır bahar. insanların kanlarının kaynadığı, bir olma hissiyatının tavan yaptığı, sevilmenin ne olduğunu tattığınız, bir gün sevmenin de nasıl olacağını tadacağını size gizlice fısılayandır belki de...
gariptir, karmaşıktır ama vazgeçilemeyen, en çok sevilendir bahar. ismi ile bile rahatlatan, yağmurundan kaçılmayan, usulca, sessizce altında yürünendir bahar.
isyanın doruklarında, güzel istanbul'un kokusunu burnunuza getirip, sizi sakinleştiren, nazlı bir sevgili gibi koynunuza giren değil midir? fazla naz yaparsanız soğuk rüzgarlarını üzerinize savurup sizi titreten, kendinize gemenizi sağlayan değil midir?
bahardır o, varlığın, yaşamanın, sevginin ne olduğunu fısıldayan, duyanlar için haykırandır. beklenen, bekleyendir. dosttur, en yakınınızdır, sırrınızı paylaştığınız, kızdığınız, kırıldığınızdır. kısacası yaşamdır.
replikas ın 2005 yılında yayınladıgı 3. albümü olan avaz ın 5. parçası.
sabah vakti
taşlar yanıyor
gözler kör , buzlar eriyor.
çevremde cinler gibi güneş
besbelli bahar geliyor
kavuşmak masal gibi güne
dokunsam masmavi tenine
sarıldım o hain boynuna
gel kör et beni bile bile
bulutlar taş,kanlar yağıyor
kimler yok? kimler kaliyor?
bilmezdim son nereden bakar
gitmezdim sen gelmesen bahar.
bazen baharat kelimesinin kısaltması olarak kullanılır. örneğin bir yemeğin baharlı olduğu söylenmek suretiyle, yemeğin baharatlı olduğuna işaret eden bir kokuya sahip olduğu ifade edilebilir.
çocukluğudur yılın, bebekliğidir.
narindir bahar, kırılgandır. özen ister ilgi ister.
güneş yüzünü utangaç sevgili gibi gösterir bulutlardan feracesinin peçesinden. mahçuptur arz yüzünü yıkamamış, uyku mahmurudur. iki günlük kirli sakalı vardır kıştan kalma kararmış karlarıyla, akşamdan kalma şairlere benzer yeryüzü.
insanın gözlerinin dolmasına neden olucak kadar içten, bahar geldiğinde her şeyi arkada bırakıp çekip gitme isteği yaratacak kadar isyankar, insanın içini kıpır kıpır eden aşk duygusunu kaybettirecek kadar çekingen, üzmemek ve üzülmemek için çabalamayacak kadar duygusal şarkı. benim şarkım.
baharı gönlümüze erken getiren, sözleri ayşe kuline ait olan candan erçetin parçası. tek kelime ile mükemmel sözler kusursuz yoruma sahiptir. son yıllarda dinlediğim en iyi birkaç türkçe sözlü parçadan biridir. kırık kalpler durağı albümünde yer alır.
sen bana müjde misin umut musun sevgili
kim demiş geçti mevsim ufukta göründü kar
bu kaçıncı bahar sakın sorma sevgili
benim yorgun gönlümde aşkının telaşı var
bahar geldiğinde mi ben böyle olurum
yoksa böyle olduğum da mı gelir bahar
ayrıca bunun seninle ne ilgisi var
tabii ki ben böyle olduğum için bahar
çünkü sana değdiğinden beri ellerim
bütün kış dallarında tomurcuklar var
sen bana vaat misin lütuf musun sevgili
kim ne derse desin al beni sinene sar
yaşanmış baharları unut gitsin sevgili
benim gönül ülkemde bir tek senin aşkın var
insanı ne de olsa kışın sonu bahardır moduna girdirip içini umutla dolduran mevsimdir. evet kış bitmiştir ve yazın da habercisi gelmiştir. aslında bu ilkbaharın tanımı gibi oldu. son bahardan bahsetmemek olmaz. son bahar yaz bitti seni neşelendirdim umutla doldurdum kalbini ama bi kendine dön, bu kadar havalardauçtun yeter bi dinlen, bie kendini dinle bak bakalım her şey garçekten istediğin gibi mi demektedir.
yaz saati uygulaması ile karnelerin alındığı gün arasında geçen süre ile okulların açıldığı günden öğretmenler gününe kadar olan süreler arası bahardır. ilkine ilkbahar, ikincisine de sonbahar denir. bu kadar basit.
değişimdir, hayatı bıkmadan usanmadan öğreten bir öğretmen edasıyla, doğaya; nasıl dibe vurulup, nasıl göğe yüksenildiğini, nasıl çıplak kalmanın ölmeye neden olmayıp, nasıl çiçeklere bezenmenin imkansız olmadığını sergileyendir...
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.