nickelodeon harikalar diyarının bizlere kazandırdığı muhteşem çizgi-dizi. kurgu, karakterlerin çizimleri, süper ötesi dövüş sahneleri ile gerçekten izleyiciyi daha ilk bölümden kendine bağlamasını beceriyor. öyle ki sadece can sıkıntısı ve merak ile fazla önemsemeden başladığım birinci sezonu bir gecede, ikinci sezonu ise ertesi gün bitirdim. üçüncü sezona aynen devam. izleyicinin beklentisini kat ve kat karşılayan bir seri. ustaca hazırlanmış dövüş sahneleri, karakterlerin karakteristik özelliklerini çok etkileyici yansıtması, içinde barındırdığı ince mizah, hikayenin içinde çok güzel harmanlanmış romantizm ile muhteşem bir denge içinde seyirciye sunuluyor.
hikaye ilk başlarda açıkcası bana biraz uyduruk gelmişti. amerikan yapımı bir animasyon serisi olması ve benim japon yapımı olan animelere olan aşırı tutucu bağlılığım bunda bir etken olabilir pek tabi. ama dediğim gibi daha ilk bölümlerinden bu ön yargımı kırıp kendisine bağımlı bir hale getiriyor adamı.
hikayemizi kısaca özetlemek gerekirse:
dünya üzerinde ateş, toprak, su ve hava olmak üzere dört farklı elementi temsil eden dört tane ulus bulunmaktadır. her ulus temsil ettiği elementin karakteristik özelliklerini taşır ve elementinin güçlerini kullanabilir.* ateş ulusu, öfke, kin ve aç gözlülük ile yanıp tutuşur. toprak ulusu, bir kaya gibi sert ve soğuk. su ulusu, nispeten sakin. hava ulusu ise rahiplerden oluşan ruhani ve seçkindir.
bu dört ulusun bir denge ve ahenk içinde yaşamını sürdürebilmesi için ruhani güçler avatar adında bir seçilmiş kişi yollar. bir reenkarnasyon döngüsü içinde seçilir avatar. her gelen bir öncekinin yaşamından izler taşır. aynı ruh, farklı beden olarak basite indirgeyebiliriz. her defasında farklı bir ulusa gönderilir. ve en önemli özelliği dört elementin gücünede sahiptir. her ulus kendi elementinde ustalaşmış ve sadece kendi elementinin güçlerine hakimken, avatar hepsini kullanabilir.
bizim hikayemiz ise bundan yüzyıl önce başlıyor. ateş ulusuna gönderilen avatar olan roku'nun dünyayı terk etmesinin ardından. ateş lordu tüm dünyayı ele geçirmek için diğer uluslara savaş açar. roku'nun ardından yeni avatar hava ulusunda seçilir*. aang ismindeki yeni avatar eğitimine başlar. normalde avatar onaltı yaşından sonra eğitimlerine başlamasına rahmen. aang henüz 12 yaşındayken bu ağır yükü taşımak zorunda kalmıştı. çünkü savaş çok hızlı ve tehlikeli olarak büyümekteydi. ki 12 yaşındaki bir çocuğun kaldırabileceğinden fazlasını bekledikleri için, aang bulunduğu tapınaktan kaçar. sonrası ise kaderin cilvesi. bir fırtınaya yakalanır ve okyanusun serin sularına gömülür. kendi etrafında oluşturduğu koza içinde tam yüzyıl bekler. ta ki güney kutbu su kabilesinden olan katara ve sokka onu bulana kadar.
dünya artık aangin hatırladığı halinden çok uzaktır. ateş ulusunun mutlak zaferi çok yaklaşmış, dünyanın dört bir yanında ki insanlar umutsuz bir keder içindeydi. dünya'nın avatar'a hiç olmadığı kadar ihtiyacı vardır kısacası. işte bizim dizimiz de burdan itibaren başlıyor. aang'i korkup kaçtığı sorumluluklardan kat ve kat fazlasına göğüs germesi, çevresindeki insanlara yardımları ve en önemlisi ateş ulusunu engelleme çabaları.
son aldığım istihbarata göre 16 nisanda (yanılıyor da olabilirim, bu forumları bilirsiniz..) 3x14 yayınlancakmış. hayatımda izlediğim en güzel çizgi dizi. üçüncü sezona başlamaya kıyamıyorum ama 2 öyle bir yerde bitti ki dayanamıyorum da. belki arada en baştan tekrar izlerim :)
3. sezon* 16. ve 17. bölümlerinin yayınlandığı, belki 16 değil ama 17 nin oldukça boş bir bölüm olduğu, bana beklediğimi veremeyen, artık son 4 bölümünü beklediğimiz anime.
aang'ı ve avatarı bu kadar sevmemin sebebi sanırım sünger bob gibi daima salaklık yapabilme hakkını elinde bulundurabilecek kadar 'çocuk' olması. yani sen koca avatarsın, dünyayı kurtacaksın, savaşlara son vereceksin, süper ötesi güçlerin var, havayı büküp top yapıp üstünde oturuyorsun, yerde bi hareketinle oyuklar açıyorsun, suyu yarıyorsun filan. insan böyle bir hava bekliyor çaktı mı oturtan cinsten değil mi? hayır. aang evimizin süper avatarı. öyle biri değildir. tontiş, candır bu aang.
hummalı bir şekilde sezonları alıp haldır haldır izlediğim çizgi film. kitap 1 başlarda gayet pokemon havasında ilerlerken aang'in yeteneklerini keşfettikçe, izlemesi daha da keyifli hale gelmiştir. hele ki the siege of the north bölümleri takdire şayandır. dövüş sahneleri zaten tartışmaya gereksizdir. kısaca güzeldir, cicidir.
taoist ve budist felsefelerden oldukça etkilenmiş, amerikan menşeili çizgi dizi. Zaten, batı gün geçtikçe doğunun içe dönüş(kendini bilme), meditasyon vs. gibi spiritüel kaynaklarını gün geçtikçe daha çok fark ediyor. Zira ruhani olarak toplumsal bir yabancılaşma ve kayboluş sürecinde olan bir kültürün kökenlerini, dünyanın tapınağı sayılabilecek doğuda araması gayet doğal..Dizinin, şu ana kadar üç sezonu (kitap) mevcuttur. kitap mantığından hareketle 4. bir sezon neden olmasın diye düşündürmektedir. Olayların devamı için 2 yıl arayla 2 tane sinema filmi çekileceği söylentiler arasındadır.
Ben böyle bir çizgi film görmedim. Hem bu kadar komik, hem bu kadar derin..Belki saçma ama, karakterlere o kadar bağlanıyorsunuz ki, comet'in geliş sürecinde siz de bir şekilde olaya dahil olup, ekibe yardımcı olmak istiyorsunuz. Benim favori bölümüm sanırım olay örgüsüne ara verilip, kısa film tadında yayınlanan "a tale of two cities" bölümü.
Bence en vurucu diyalog; Zuko'nun, Aang'in Katara'ya annesinin katiliyle yüzleştiğinde öç almamasını ve şiddete başvurmamasını tavsiye etmesi üzerine;
"you're right. violence won't solve everything.. so what you're gonna do when you meet my father?" (Haklısın, şiddet her şeyi çözmez..Peki babamla karşılaşınca ne yapacaksın?) demesidir. Zira dizinin finalini de bu sözler belirler..
Avatar The Last Airbender isimli çizgi dizi; ortaçağ havasında olan, ayrıca çeşitli gereçleriyle *** yakın geçmişimizi anımsatan, her kıtada bir ulusun yaşadığı bir dünyada geçmektedir.
Ateş, toprak, hava ve su elementlerine hakim olan bu dört ulus söz konusu dört elemente de hakim olan * Avatar eşliğinde barış içerisinde yaşamaktadırlar.
Avatar; reankarne olarak her yeni hayatında sırayla bir ulusun bireyleri arasından seçilmektedir.Bu bireyler kendi kişiliklerini korurken aynı zamanda sahip oldukları Avatar ruhunun yeteneklerinden zor zamanlarda Avatar haline dönüşerek faydalanırlar.
Her ulusun bireyleri temsil ettikleri elemente hükmetmeyi bilmektedir. Bu bilgi zamanla ve eğitimle geliştirilebilmekte, mükemmelleştirilebilmektedir. Bu sebeple her ulusta yaşlı bilge kişiler mevcuttur.
Çizgi dizimiz; su ulusundan olan çocuk yaşlarda ki Katara ve Sokka'nın bir buzul içerisinde kahramanımız 12 yaşındaki Aang ve uçabilen bizonu Appa'yı bulmaları ile başlar. Kısa sürede Aang'in sıradan bir çocuk değil Avatar olduğu anlaşılır. Buzul içerisinden yeni çıkmış Aang içinde bulunduğu durumu insanları dinleyerek anlamıştır.Olay şudur;
Son avatar ateş ulusundan seçilmiştir, dünya barış içerisindedir. Fakat ateş ulusunun kralı bütün dünyaya hükmetmeye karar vermiş, ordularını diğer ulusların üstüne göndermiştir. savaşa engel olmaya çalışan Avatar Roku büyük bir mücadele esnasında eceli dolduğu için vefat etmiştir. Avatar ruhu sıra gereği hava ulusundan bir bireye reankarne olacaktır. Bu birey 12 yaşında ki Aang'tir. Büyük bir savaş başlamıştır, 12 yaşındaki bir çocuğun henüz yeterince eğitimi olmadan bu mücadeleye girişmesi, dünya'nın umudu olması, oyun çağında ciddi sorunlarla yüzleşmesi kahramanımıza ağır gelir, bu baskılar sonucunda bulunduğu hava tapınağını uçan bizonu Appa'nın üzerinde terkeder. Ateş ulusu gemilerinin müdahalesiyle zor durumda kalan Aang, düştüğü denizde ölmek üzere olduğundan istemdışı olarak Avatar haline geçer, Appa ile birlikte kendini bir hava küresinin içine alarak donar.
Bu olayın üzerinden yüz sene geçmiştir. Dünya avatarsız kalmışken ateş ulusu fırsat bu fırsat diyerek iyice güçlenmiş ve yayılmıştır.
Aang'in yapması gerekenler bu saatte belli olmuştur. Kısa sürede diğer elementlere de hakim olarak ateş ulusunun başlattığı bu savaşı sona erdirmelidir.Bu yolculuğunda Aang'e Katara ve Sokka da eşlik edecektir.
Çizgi dizimizin geçtiği dört uluslu dünya
12 yaşındaki hava bükücü kahramanımız Aang
Aang'in zor bir durumda kalıp dönüştüğü Avatar Hali. Aynı zamanda Aang avatar haline kendi kontrolüyle istediği zaman geçebilmeyi de öğrenmelidir.
Su ulusundan esas kızımız Katara. Güzeldir,zekidir, evcimendir. Tam evlenilecek kızdır.
Katara'nın abisidir. Esprileriyle sempati kazanmaktadır.Su bükme yeteneği yoktur. Fakat bumerangı ve ileride kullanmayı öğreneceyi kılıcı ayrıca savaş taktikleri ile çoğu bölümde faydalarını da görebiliriz.
ateş ulusundan Prens Zuko. Babası ile sorunları vardır. Yüzündeki yara izi babasının eseridir. Topraklarından sürülmüş, onurunu kurtarmasının tek yolu Avatar'ı ele geçirip topraklarına dönmektir. Yolculukları esnasında gördüklerinin etkisiyle savaşın kötü, babasının haksız olduğunu farkederek son bölümlerde Aang'in ateş bükmeyi öğrenmesine yardımcı olur.
Azula,Zuko'nun kız kardeşidir. Kötü hatta en kötüdür. Bu sebeple babasının gözdesi, emanetçisidir.
Toprak ulusundan Toph. Gözleri görmez fakat topraktan gelen titreşimleri çok iyi hisseder. Aang'in toprak bükme hocasıdır.
Kahramanlarımızın her ulusa yaptığı yolculuklar kitap ismini alarak bir sezon şeklinde yayınlanmaktadır.
1. Kitap: Toprak
2. Kitap: Su
3. Kitap: Ateş
her kitap sonunda Aang daha bir gelişmiş daha bir güçlenmiştir. 3. Kitabın sonu ile birlikte Aang artık zirveye ulaşmış savaşı sona erdirmek için Ateş Kralı Ozai ile karşılaşmaya hazırdır. Bu karşılaşmanın sonucu dünyanın kaderini belirleyecektir.
Çocukluk evresini uzun zaman önce geride bırakan bizleri yeniden çocuk olduğumuz günlere götüren, hayaller kurduran ve hatta tenha yerlerde yalnız kalınca hava bükmeye çalışmamıza sebep** olan son derece eğlenceli, keyifli, keşke hiç bitmese dedirten bu güzel çizgi dizi zaman kaybetmeden izlenmeli, izlemeyenlere izlettirilmeli, onlar da bitince diyarda tanım girilerek yüceltilmelidir kanaatimce. Görselliği, konusu, kalitesi ile fazlasıyla bu ilgiyi hakettiğini düşünüyorum.
çizgi dizimizde bir de upgrade olayı vardır. zor durumda kaldıkça ya da yeterince konu üzerine eğilince kahramanlarımız farklı maddeleri de bükebilmektedir.
su ulusundan Katara; kanın büyük bir oranda sudan oluştuğunu öğrenir, bunun üzerine yaptığı çalışmalar ile, kan bükmeyi, kana hükmetmeyi öğrenir. İnsanları fiziksel olarak kontrol edebilir bu sayede.
toprak ulusundan Toph; ödül avcıları tarafından yakalanır, topraktan uzak durması için demir bir kutuya hapsedilir. Toprağın içinde bir miktar demir olduğundan bu kutu içerisinde yaptığı fiziksel çalışmalar ile ufak tefek sonuçlar elde eder. Kendisini geliştirerek demir elementini de bükebilmeye başlar.
ateş ulusundan Azula; ateşe hükmetmek ile sorunları olmayan kötü ama güzel prensesin bir üst versiyonu şimşeğe hükmetmektir. ateş ulusundan herkesin kırmızı alevler çıkarttığı bir ortamda mavi elektrik dalgaları ile gezmek gayet artistiktir. kız kardeşi ile mücadele eden Prens Zuko zor da olsa bu eğitimini tamamlar ve kız kardeşine kendi silahı elektrik dalgaları ile karşı koyar.
2010 yılının yaz aylarında sinema filmi ile karşımıza çıkacaktır. yönetmenliğini m. night shyamalan'ın yaptığı filmin fragmanı bile son derece heyecan uyandırmaktadır. animasyon 3 sezondan ve onlarca bölümden oluşmakta iken, bu güzel konuyu tek filmde anlatmaya çalışarak önemli konuları es geçerlerse doğal olarak beğenilmeyecektir film. dört gözle bekliyoruz.
Aklımda Shayamalan'ın cast seçimi ile ilgili tereddütler uyanmakta: Yahu, prens Zuko için Slumdog Millionaire'in yıldızı Dev Patel, Sokka içinse Twilight'ta Edward Cullen'ın kardeşi olarak hatırlayacağımız Jackson Rathbone seçilmiş; ben daha ne diyeyim? Sadece bu ikisinin yer değiştirmesi bile daha mantıklı olurdu! Sokka daha koyu tenli, şebek görünüşlü iken, Zuko bildiğin "cool" bir adam olmalı; vampir Jasper'dan ne kadar sempatik, Dev Patel'den ne kadar cool bir karakter yaratılabilir, doğrusu kestiremiyorum... Neyse, hadi hayırlısı bakalım...
filmin adı animasyonla aynı değildir. animasyonun tam adı: avatar: the last airbender iken filmin adı sadece "the last airbender" şeklindedir. sebebi "avatar" isim hakkının şu anda adını hatırlayamadığım ünlü bir yönetmen tarafından satın alınmış olmasıdır. işbu sebeple merak etmekteyim, başrol kahramanımız avatarın adı "kavatar" olarak değiştirilmiş midir değiştirilmemiş midir?
edit: zerogravitynin yönetmenin james cameron olduğunu hatırlatmıştır. teşekkürler. bu vesile ile yapmış olduğum araştırma sonucu james cameronun avatar filminin de fantastik, ve güzel bir film olduğunu görerek onu da 4 gözle beklenen filmler listesine eklemiş oldum.
Avatar isimli filmi ile ilgili çalışmalara seneler önce başlayan James Caneron haklı olarak bu konudaki haklarını koruma altına almıştır, onun da filmi yaklaşık 3 ay sonra vizyon yüzü görecektir.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
