pink floyd'un the wall albümününün ilk bölümünde yer alan üçleme. albümün ana karakteri olan pink'in çevresinde yerleşmiş olan sisteme ''duvara'' ve bu sistemin değneklerine karşı olan kinini konu alan şarkılardır. müzikal açıdan birbilerine benzeselerde dikkatla incelendiklerinde farklı amaçlara hizmet ettikleri görülür. another brick in the wall part 2 aralarında en çok bilinenidir. ancak another brick in the wall part 3 en vurucu olanıdır.*
i don't need no arms around me
and i dont need no drugs to calm me.
i have seen the writing on the wall.
don't think i need anything at all.
no! don't think i'll need anything at all.
all in all it was all just bricks in the wall.
all in all you were all just bricks in the wall...
müzik piyasası tarafından çok sefer coverlanmışlardır fakat hiçbirisi orjinalinin yerini tutmamaktadır. ayrıca bazı televizyon ve sinema yapımlarında fon müziği olarak da kullanılmışlardır.***
pink floyd efsanesinin vaz geçilmez şarkısı. özellikle part 2 nin yeri apayrıdır. şarkı ile kendi benliğini ve sistemi sorgulamaya başlayan toy bünyeler de, sistemde ki bir çok çatlağı ve saçmalığı keşfedip buna karşı birşeyler yapma isteği uyandırır. lise dönemlerim de okul yönetimine karşı olan ayaklanmamızda bir marş gibi benimsediğimiz, okul duvarlarına kazıdığımız eşi benzeri bulunamıyacak nadide bir eserdir.diğerleri gibi bir çok cover'ı bulunan part 2 i bana göre en güzel korn seslendirmiştir. bu arada klib'ini de unutmamak lazım insanın beynine kazınan o kıyma makinesinden geçirilen öğrenci tasviri tek kelime ile muhteşem.
we don't need no education
we dont need no thought control
no dark sarcasm in the classroom
teachers leave them kids alone
hey! teachers! leave them kids alone!
all in all it's just another brick in the wall.
all in all you're just another brick in the wall.
we don't need no education
we dont need no thought control
no dark sarcasm in the classroom
teachers leave them kids alone
hey! teachers! leave us kids alone!
all in all it's just another brick in the wall.
all in all you're just another brick in the wall.
pink floyd efsanesinin günümüze kadar taze kalabilmiş nadide şarkılarından birisi.evet, ergenlik sivilceleriyle savaşırken öğretmenlerin gözlerine baka baka bağırmak istediğimiz, sıralara kazıdığımız, "ovv yeee" efektleriyle beraber kabul edip söylediimiz şarkıdır da aynı zamanda. sözleri gönderme yapmaz, lafı dolandırmaz, direk indirir lafını balyoz gibi.bu yüzden yok efendim albüm konsepti, yok efendim part 1/2 gibi ayrıntıya girilmesine gerek yoktur,şarkı gayet açık şekilde ne demek istediğini anlatmıştır.delikanlı şarkıdır...
orhan gencebay için 'batsın bu dünya' ne ise pink floyd için de brick in the wall odur...zirve noktasına vardığı anda elinde bulunan bayrağın adı da denebilir...
39768 kere dinlenilmesine ragmen bikilmayan, 3 bolumluk pink floyd klasigidir. ortalikta pek cok coveri dolasmaktadir, ancak orijinalinin yerini hicbiri dolduramamaktadir.
okul konserlerinde vazgeçilmezlerin basında gelir. sarkının güzelliği ve bir klasik olusu kadar sözleri de öğrencilere uyuyor olsa gerek ki bu kadar ragbet görüyor...
ingilizce bilmeyen öğretmenlerin arkadından koridorlarda bağırdığımız, bilenlerin duyunca da şöyle kurnazca bakış attıkları, öğrenci marşı. en güzel coverını da tabi ki korn yapmıştır.*
efsanevi pink floyd parçası, dinledikçe eskimeyen cinsten. çok fazla grup tarafından coverlanmıştır, çoğu sinir bozucudur, her şeyin orjinali güzeldir dedirtir insana.
hala yaşayan efsane bir pink floyd şarkısıdır.öğrenciler,ergenler söylemek istediklerini bu şarkıyla ifade ederler çoğunlukla ama aldığım duyumlara göre birkaç okul türkçe olarak anlamını öğrenmiş ve yıl sonu konserlerinde söyletmemişler bu güzelim şarkıyı. ne diyim gocunmazlardı olmasaydı yaraları *)
bir zamanlar marş gibi söylediğimiz şarkı. ilk duyar duymaz hemen filmine gittim (10 kez filan izlemiştim). (bkz: roger waters )ve (bkz: pink floyd )la ilgili bir sürü kütap alıp okudum. halen de (bkz: the wall )filmini zaman buldukça izler ve şarkılarını arabada dinlerim. bu albümden daha öte bir albüm yapılmadı, yapılamayacak diye düşünürüm ( belki dire straits 'in ((bkz: brothers in arms) bir nebze ). ancak belki de the wall ile karşılaştırdığımdan dolayı pink floyd'un diğer albümlerine bir türlü ısınamadım.
babacığım uçup, okyanusu aştı,
aile albümündeki şipşaklar
geride bıraktığı tek anıydı,
baba, bıraktığın başka ne var?
ne bıraktın başka baba?
hepi topu, bu da duvarda bir tuğla
sonuçta hepsi duvardaki tonla tuğla...
duvardaki diğer tuğla-bölüm 2
eğitim değil ihtiyacımız,
düşünce denetimi değil,
sınıftaki o gizli alaylar değil
öğretmenler, rahat bırakın şu çocukları,
hepi topu bu da duvardaki bir tuğla
sonuçta hepiniz tuğlasınız o duvarda
eğitim değil ihtiyacımız,
düşünce denetimi değil,
sınıftaki gizli alaylar değil,
hey, öğretmenler, rahat bırakın biz çocukları
hepi topu bu da duvarda bir tuğla,
sonuçta hepiniz, tuğlasınız o duvarda.
duvardaki diğer tuğla-bölüm 3
etrafımda silah istemiyorum,
beni yatıştıracak hap da istemem,
gördüm duvardaki o yazıyı,
başka bir şey gerekmez sanma,
yok, bütün ihtiyacım bu kadardı sanma,
sonuçta hepsi tuğla olmuştu duvarda,
sonuçta siz de tuğlaydınız duvarda...
pink floyd'un bu parçası, zamanında sözleriyle ne kadar büyük bir yaraya parmak bastığını kanıtlamış ve ingiliz yayın kuruluşu bbc'de uzun yıllar yasaklı olarak kalmış, hatta pek çok ülkede de yasaklanmıştı. aslında hala bile yasaklı olabilir, emin değilim.
albüm çıktıktan sonra pink floyd ağır eleştiriler de almıştı. iddiaya göre bu parçanın 2. bölümü için gereken çocuk korosu, grubun kayıt yaptığı stüdyonun yakınında bulunan okuldan sağlanmıştı. bu kıyağı için okul idaresine bin pound kadar bir para verilmiş ancak ingiltere'deki telif yasası çiğnenerek çocukların (dolayısıyla okulun) albüm satışlarından para kazanması engellenmişti.
another brick in the wall, üç bölümüyle birlikte roger waters'ın hikayesidir gerçekte. ilk bölümünde babasına sitem eder. babası eric fletcher waters, inanmış bir komünist olduğu halde ikinci dünya savaşı'na ingiliz ordusuyla katılmış ve italya'nın anzio yakınlarında ölmüştür. oğul waters henüz beş aylıkken kaybettiği babasının eksikliğini tüm yaşamı boyunca hissedecek, hatta final cut'ı babasına seslenen parçalarla bezeyecektir. another brick in the wall'ın 2'inci bölümünde uyumsuz okul çocukluğu dönemini anlatır. katı ingiliz eğitim sisteminin alaycı, eziyet sever öğretmenlerine göndermeler doludur. üçüncü bölüm ise yetişkinliğinde de durumun değişmediğini anlatır. kendisini, kendi dışında ve başkaları tarafından örülen bir duvar içinde hapsolmuş hisseder. o duvarın tüm tuğlaları da hayatında yer alan insanlardır işte.
parça 1979 yılında the wall albümü içinde yayınlandıktan sonra 1982'de bu kez the wall'un film olarak sinemaya aktarılmasıyla ikinci baharını yaşamaya başlar. tüm dünyada 12 milyona yaklaşan satışıyla the wall'un en bilinen ve sloganlaşan parçası da elbette another brick in the wall'dur...
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.