inşaat işçisi şeklinde kibar bir dille kendilerini anabiliriz. genellikle yabancı değilizdir onlara lakin içlerinde de değilizdir zira büyük şehirde olmalarına karşın kendi kültürlerini yaşamaya devam ederler. eğer adapte olmalıyım derlerse de karşımıza elinde telefon, üzerinde enteresan renklerde tshirt, gömlek vs. ile görebiliriz. tabii bu onların suçu değildir ve onları bu sebepten solayı yargılamak gereksizdir.
şu sıralarda tiki denilen mahlukların amele işi adı verilen pembeli, fosforlu yeşilli türlü giysiyi giydiklerini gördüğümden ötürü bu zevksizliğin amelelikle değil, içten gelen bir şey olduğunu düşünüyorum. hadi tamam diyelim amelelik yapan bir birey o tarz renk görmedi de aldı o elbiseyi ama onu giyen şehirde büyümüş ve sadece bu moda bunu giyeyim mentalitesindeki zavallıya ne demeli?
emekçidirler, emeklerin karşılığını iş kazası, sosyal güvencesi üçkuruş yevmiye, kötü şartlar şeklinde alırlar ama bu da emperyalist yaklaşımın bir yansıması değil midir? kendisinin genellikle ben de böyleydim diye atıp tutmasının ardı sıra kendi çalışanlarına bu şartları sunması şerefsizlik değil midir?
tamam belki ben bu insanlardan zaman zaman rahatsız oluyor olabilirim, kentli çehresine uymadıklarını, istanbul'umuzu köylüleştirdiklerini düşünebilirim ama bu onların insan olduğu gerçeğini ve kendi köylerinde iş olmaması dolayı buraya göçtükleri üçkuruş için mecburen çalıştıkları gerçeğini değiştirmez. onlar istemez mi köydeki sevdiceği ile evlensin, kimseye muhtaçolmadan yaşasın.
dip not: bu yazıyı bir şehirli gözünden yazmaya çalıştım. belki yazı kimilerine göre boş keseden sallama görünebilir fakat düşüncelerim budur.
popüler kültürde bir kişinin, karşısındaki kişide kendisini hoşnutsuz eden şeyleri görmesi ile kullandığı sıfatlardan biridir. tanımı daha anlaşılır kılmak için şöyle örnek verebiliriz;
bir kişi istiklal'de yürürken bir tiki kişiyi görüp gözlük ve pembe ikilemi ile amele olarak nitelendirir, velhasıl bahsi geçen kişi de gözünü üstüne dikip pis sırıtan kişiye aynı yakıştırmayı yapar. böylelikle dünya nedense iki amele kazanmış olur. böyle de basitttir, basitliktir.
"tiki" tabir ettiğimiz kesimin genc kızların pek bilmedikleri bir kavramdır. fakat amele yanıgının ne oldugunu cok iyi bilirler. hatta "off ya cesmeye giderken cok güneş vardı, araba da sera etkisi yapıyor, amele yanıgı oldum valla. kahretsin şimdi bunu kapatmak için saatlerce güneşin altında yatmam gerekecek" diyen magdur kızcagıza "amele nedir", "ameleler niye oyle yanar" gibi soruları yöneltip de zavallının kafasını karıstırmamak daha makbuldur.zaten hangi güneş kremi daha cabuk kapatır yanıgımı diye yeterince kafa yoruyor....
aşağılık kompleksine sahip gençler tarafından sık sık kıro veya görgüsüz anlamında kullanılan kelime, bu şekilde anlamı dışında kullanıldığında kullananın insanları gelir seviyelerine göre ayırdığını, o anda karşısındaki kişiyi aşağılamak için kullandığı ameleliğin de bi iş olduğunu ve kendi oturduğu evin bile o beğenmediği ameleler tarafından yapıldığı gerçeğini anlayamayacak kadar beyinsiz olduğunu gösterir. bu şekilde kullanımına örnek vermek gerekirse;
ıyhk ameleye bakh abi yağh ne bçm giynmaaaş kıro ehe ehe ehe ...
abiaaağğ adama bakh yağğ ne biçim yürüo amele yağğ hehehe ...
aaa abiağğ herfn gözünün üstnde kaşı var yeaağğ amele hihiheheho ...
(bkz: akıl fikir)
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
