"Selvi Boylum Al Yazmalım”, “Ezo Gelin”, “Çiçek Abbas” gibi önemli filmlerin unutulmaz aktörüdür.
Sevgi neydi?
-alıntı-
Yeşilçam'ın en kendine özgü kişiliklerinden, en güçlü aktörlerinden biri. Ahmet Mekin'in 16 yıllık sinema serüvenini kendisinden dinleyelim...
Ahmet Mekin'i bulmak meseledir. Bulsanız bile konuşturmanız ayrı bir meseledir... Dertlerini, üzüntülerini, neşesini, sevincini hep kendisine saklar Ahmet Mekin... Sessizdir, sakindir ama bu sefer konuştu... "Nasıl oldu?" diyeceksiniz... Hani laf lafı açar derler ya, bu sefer öyle oldu işte... Laf lafı açarken, Ahmet Mekin de gizli dünyasının kapılarını açtı. Konuştu, anlattı, soluklandı, tekrar anlattı... Şimdi isterseniz biz, aradan çekilelim ve siz Yeşilçam'ın bu eskimeyen başrol oyuncusuyla baş başa kalın...
- «Geçen gün bir sofrada sormuşlar, 'Ne zamandan beri sinemadasın?' demişlerdi... Düşündüm bir süre... 'Sahi ben ne kadar zamandan beri sinemadayım?' diye... Hesabını yaptım ve sonunda 16 yıldır Yeşilçam kaldırımlarını çiğnediğimi anladım. 16 yıl... Göz açıp kapayıncaya kadar geçen şu 16 yıla bakın... Bakın da bir güzel şaşırın...»
Ahmet Mekin- «Bugüne kadar bir Allah’ın kulu çıkıp da bana sinemaya nasıl geldiğimi sormadı... Eh, biraz da sormadan anlatalım!... Efendim ben doğma büyüme Bakırköylüyüm... Siz bakmayın şimdi Çekmece'de oturduğuma... Sinema aklımın köşesinden geçmezdi o zaman. Geçmezdi ne kelime, Türk filmi bile seyretmezdim. Aslına bakarsanız şimdi de seyretmiyorum ya... Neyse, serde Bakırköylülük var. Sanatçı çevreye çıkmış Bakırköy'ün adı. Biz de oranın medar-ı iftiharı Halkevi'nden tabi, nasibimizi aldık... Münir (Özkul) ağabeylerden sonraki dönemlerde Altanlar'la (Erbulak) filan sahneye çıktık ama dedim ya, sinema aklımın köşesinden geçmezdi...»
- «Sonra nereden görmüşlerse, yahut nereden duymuşlarsa iki ünlü Bakırköylü Kenan Pars ve Sırrı Gültekin peşime düştüler... Ben, 'İstemem yahu, oynamam,' diyorum, onlar dayatıyorlar: 'İlle de oynayacaksın.' diyorlar... Neyse uzatmayalım, bu kaçmaca ve kovalamaca tam bir yıl sürdü. Sonunda ilk filmimin parasını peşin olarak evime gönderdiler, ben de çarnaçar sinema artistliğini kabul ettim.»
- «İlk filmimim adı 'Mahşere Kadar'dı. Başrolde Yılmaz Duru, Belgin Doruk ve Kenan Pars vardı. Aldığım para ise 750 lira idi. İkinci filmimde ise başrole çıkmış, fiyatım ise 1.500 liraya fırlamıştı. Anlayacağınız, bir anda piyasada bazuka gibi patlamıştım. Yıl 1956... Sonra filmler, filmler, filmler ve 1958'de ilk durgunluk dönemine girişim. Kemal Film'le 3 yıllık mukavele yapmıştım. Mukavelemin ilk filmini çektim. Sonra bir mesele yüzünden takıştık ve beni 1961 yılına kadar sadece bir filmde daha oynattılar. Tabii, bu arada her yıl paramı da muntazaman ödediler...» - «Sonra geldi 1962 yılı ve ben yine büyük bir süratle işe koyuldum. 1965'e kadar. 'Vurun Kahpeye', 'Aramıza Kan Girdi', 'Altın Kalpler', 'Sokaktan Gelen Kadın' hep bu dönemin filmleridir... 1965 yılında ne oldu, diyeceksiniz. Hiççç... Sadece sinemayı bıraktım. Bıkmıştım sinemadan. Başka bir iş yapmak istiyordum... Yeterli sermayeyi de toparlamıştım ama ne var ki olmadı... Bu para hiç ummadık bir yere gitti ve 1967 yılında Ahmet Mekin adında boynu bükük bir adam yine döndü Yeşilçam'a, yine başladı kamera karşısında binbir kılığa girip, çıkmaya.»
Ahmet Mekin- «Ha, bir de tiyatroculuk serüvenim vardır benim... Yıl 1969'dur... Engin Cezzar'la Haldun Dormen'in ortak prodüksiyonu olan 'İttihat ve Terakki'de Cemal Paşa'yı oynadım. Bu arada film çevirmeye devam ediyordum tabii. Şimdi şöyle bir soru aklınıza gelebilir: Nasıl oluyor da iki defa uzun süreyle sinemadan ayrı kalan bir insanı o sinema tekrar kabul ediyor, sırtında taşıyor?... Ben de düşündüm bu sorunun cevabını ve buldum galiba... Bugüne kadar piyasadaki ilişkilerimi son derece ciddiyetle ve sorumlulukla devam ettirdim.»
- «Gençlik günleri, macera günleri, delikanlılık heyecanları olmadı mı sanki?
Olmaz olur mu?... Hiç unutmam bir iddia yüzünden Metin Bükey'in cümbüşünün içinde yumurta bile pişirdik. Gazinolara gidip, 5 kuruş bile vermeden bütün hesabı sahnede çalan Metin Bükey'e ödettik. Tabii, sonra feryatlar figanlar, öldümler, bayıldımlar... Sonra, şimdi hatırlayamayacağım bir sürü tatlı, tatsız olaylar ama hep sinema dışında, hep sinemadan uzak...
- «Gelelim 1972'nin Ahmet Mekin'ine... Bu yıl ve 1971 yılı içinde 4 tanesi renkli olmak üzere 15 film çevirdim. Hala da setten sete koşuyorum. Yorulmak mı? Ne gezer efendim, ne gezer?... 16 yılın yorgunluğundan ne olur ki?...»
(Ses Dergisi - 4 Mart 1972)
AHMET MEKİN KİMDİR
Ahmet Mekin kimdir, Ahmet Mekin, 6 Ağustos 1932 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. Aslen Karslı olan Ahmet Mekin’in esas adı Ahmet Kurtdereli’dir.
Arkadaşları uzun boyundan dolayı “Filiz Ahmet” derlermiş. İş hayatına manifaturacılıkla başlamıştır. Bir ara güreş sporuna da başlamıştı, tam usta olduğu sırada kaburga kemiklerini kırıp, bırakmıştır. Sonra kayağa el attı, beli incinince, onu da bıraktı. Bakırköyspor’da oynarken büyük bir futbol takımına transfer olacaktı. Deneneceği gün ayağından sakatlandı. Ve böylece spor yaşantısı bitti. Bir süre Bakırköy Halkevi’nde amatör tiyatro oyunculuğu yaptı. “İttihat ve Terakki” oyununda oynadı. Sonunda, yine başka bir Bakırköylü olan Kenan Pars’ın aracılığıyla, 1957 yılında “Mahşere Kadar” adlı filmiyle sinemaya geçti.
Ahmet Mekin, Selvi Boylum, Al Yazmalım filmiyle Türk sinemasının unutulmaz isimleri arasında yer aldı. “Mahşere Kadar”, “Kavanozdaki Adam”, “Bir Yudum Su”, “Bugünün Saraylısı”, “Vurun Kahpeye”, “Selvi Boylum Al Yazmalım”, “Ezo Gelin”, “Çiçek Abbas” gibi önemli filmlerin unutulmaz aktörüdür.
1978’den sonra ‘Denizin Kanı’, ‘Bağrıyanık Ömer ile Gütelevizyon filminde oynadı.
Sinemaya adım attığı 1956 yılından bu yana yaklaşık 200 filmde rol alan Ahmet Mekin, 1975 yılına kadar “jön” oynayıp, karakter oyunculuğuna kendi isteğiyle geçmiştir.
Kendisi gibi oyuncu olan Şükran Sabuncu‘yla evli olan Ahmet Mekin, 1998 yılından bu yana Balıkesir’in Erdek ilçesine bağlı
Ocaklar beldesinde sakin ve mütevazı bir hayat yaşıyor. Zeynep ve Kezban adında iki kızı vardır.
Ödülleri :
1961’de İzmir Fuar Festivali’nde ‘En Başarılı Erkek Oyuncu’ ödülünü aldı.
2011 yılında oynadığı “Görünmeyen” adlı film ile 30.İstanbul Film Festivalinde “En İyi Erkek Oyuncu” ödülünü kazandı.
Filmlerinden Bazıları :
2012 – Kayıp Şehir (dizi)
2011 – Görünmeyen
2011 – 72. Koğuş
2011 – Kağıt
2005 – Savcının karısı (dizi)
2004 – Hoşgeldin hayat
1997 – Mektup
1987 – Kavanozdaki Adam
1987 – Kuruluş / Osmancık
1985 – Kuyucaklı Yusuf
1985 – Ateş Dağlı
1984 – Kadınca
1984 – Kanun Kanundur
1983 – Gecenin Sonu
1983 – Küçük ağa (dizi)
1982 – Çiçek Abbas
1982 – Ölümsüz
1982 – Sendemi Leyla
1982 – Seni kalbime gömdüm
1981 – Günah defteri
1981 – Yılanı öldürseler
1979 – Denizin kanı(dizi)
1978 – Selvi boylum, al yazmalım
1978 – Avare
1978 – Bir adam yaratmak (dizi)
1978 – Kaplanlar ağlamaz
1978 – Yaşam kavgası
1977 – Bir yürek satıldı (dizi)
1977 – Cemil dönüyor
1976 – Korkunç süphe
1975 – A’dan z’ye kadar
1975 – Cemil
1975 – Eski zaman elbiseleri
1974 – Garip kuş
1974 – Kin
1973 – Bebek yüzlü
1973 – Çaresizler
1973 – Düğün
1972 – Aslanların ölümü
1972 – Baskın
1972 – Bir garip yolcu
1972 – Biz belayı severiz
1972 – Hesabı Kim Ödeyecek
1972 – Kaderin esiriyiz
1972 – Karaoğlan geliyor
1972 – Yaralı kurt
1971 – Fedailer mangası
1971 – Gelin kız
1971 – İdamlık
1971 – Kanlı define
1971 – Kara gün
1971 – Krallar kralı hüdaverdi
1971 – Silahlar affetmez
1971 – Üç kabadayı
1971 – Üçünüze bir mezar
1970 – Çeko
1970 – Adım beladır
1970 – Beyaz güller
1970 – Beyaz tabakta siyah üzüm
1970 – Damarımda kanımsın
1970 – Dönme bana sevgilim
1970 – Düşen bir yaprak gibi
1970 – Her günaha bir kurşun
1970 – Kader bağlayınca
1970 – Kralların kaderi
1970 – Yılan kadın
1969 – Bataklı damın kızı Aysel
1969 – Beşikteki miras
1969 – Bir Türk’e gönül verdim
1969 – Cezaları ölümdü
1969 – Gülnaz Sultan
1969 – Gurbette ölenler
1969 – Hedefte vuruşanlar
1968 – Ana hakkı ödenmez
1968 – Dertli pınar
1968 – Kadın asla unutmaz
1968 – Urfa-Istanbul
1966 – Cennet fedaileri
1966 – Çingene
1966 – Fakirin Memet
1966 – Kır atlı efe
1966 – Nefesini kesecegim
1966 – Topal Osman
1965 – Aklın durur
1965 – Akrep kuyruğu
1965 – Büyük şehrin kanunu
1965 – Canım benim
1965 – Kırbaç yarası
1964 – Vurun kahpeye
1964 – Ana beni eversene
1964 – Çöl kanunu
1964 – Devlet kuşu
1964 – Güzeller kumsalı
1964 – Halime’den mektup var
1964 – Kan ve gurur
1964 – Kardeş kanı
1964 – Kelebekler çift uçar
1964 – Ölüm Allah’ın emri
1964 – Vur gözünün üstüne
1963 – Acı aşk
1962 – Yedi günlük aşk
1962 – Aramıza kan girdi
1962 – Beş kardeştiler
1962 – Gurbet yolcuları
1961 – Aşktan da üstün
1961 – Altın kalpler
1961 – Bitmeyen mücadele
1961 – Sokaktan gelen kadın
1961 – Vatan fedaileri
1960 – Cilali İbo perili köşkte
1959 – Aşkın acıları
1959 – İzmir ateşler içinde
1958 – Ana hasreti
1958 – Bir yudum su
1958 – Bu vatan bizimdir
1958 – Dikenli yol
1958 – Funda
1958 – Karanlık günler
1958 – Kir çiçegi Zeynep
1958 – Sevmek günah mı?
1957 – Kara günlerim
1957 – Yosmanın kızı
1957 – Mahşere kadar
-alıntı-
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.