ahmet hakan

  >>

  1. tarafsız bölge nin taraflı sunucusu. muhafazakarların modern yüzüdür. arada kalmışlığın önde gideni olma özelliğini bünyesinde barındıran kişi.
    (dawsonscreek 06.07.2006 15:34)
  2. aslında ben bu tarafta zaten degildim ki o tarafa geceyim, ben hem bu tarafta hem o tarafta da yoktum aslında ama evet hafif bi döndüm inkar etmiyorum, ama napiyim nişantaşı' nda gezmeyi de pek seviyorum, hem taraf dedigin nedir canım şeklinde yazılarıyla hürriyet' e gectigi dönemlerde kendisini döneklikle suclayanlara cevap verir gibi görünürken aslında kendi özeleştirisini yapmaya çalışmış köşe yazarıdır. ne olduguna kendisi de karar verebildi mi, bilemiyorum.
    (chihiro 06.07.2006 21:00)
  3. iki arada bir derede kalmis, "dogrucu davut"luk kompleksi olan arkadas. kendisini israrla aklindakini soyleme otomatigine bagladigi icin, hic kimseye yar olamama problemi var. aslinda boyle bir yaranma kaygisi olmadigi -en azindan buna kendisini sartladigi- besbelli de "her dogru, her yerde, her zaman soylenmez" dusturu edinirse herkes rahata erecek.
    (benbudejavuyudahaoncegordum 23.08.2006 00:39)
  4. bir türlü muayyen bir görüşü benimseyemeyen, bu yüzden de ne (bkz: isa)'ya ne de (bkz: musa)'ya yaranabilen, bende biraz takıntılı olduğu fikrini uyandıran yazar
    (esrar dede 23.08.2006 01:59)
  5. kanal7 ile özdeşleşmişken kendini kapıda bulan, hürriyet ve cnn türk'te çalışan kişi, genel olarak döneklikle suçlanan ve pek kimselere yaranamayan arayış insanı
    (biseyolmaz 23.08.2006 14:46)
  6. yazdığı yazılarla her iki taraftan da tepki alan, geçmişte necmettin erbakan'ın kızına talip olan hürriyet yazarı. devamlı bir yaranma çabası içinde olduğundan yazıları asla tam randıman vermez. son olarak ahmet taşgetiren'e "yavşak" diyerek hâlâ düşüşte* olduğunu gözler önüne sermiştir. bakalım ne zaman dibe vuracak?
    (epitaph 14.09.2006 15:39)
  7. yazarların genel görünümlere aykırı olarak sürekli polemiklerle gündeme gelen yazardır.
    kanal 7 ve aydın doğan medyası arasındaki çalışma süreçlerinde görüşlerindeki değişimi izah etmesi gereken yazarda bu yazardır aynı zamanda.
    (mancene 15.09.2006 19:18)
  8. tam adı ahmet hakan çoşkun dur. yani hakan soyadı değil, iki isminden biridir. nedense ahmet hakan şeklinde kendisini tanıtmış ve tanınmıştır.
    (blink 16.09.2006 01:22)
  9. son gunlerde yazdigi yazilarla kerameti kendinden menkul desifrator lakabini haketmis kisidir. yazdiklarinin muhteviyatini oyle ya da boyle kayda deger bulmayan okuyucu icin gercek manada kaliteli bir gazeteci yazar olarak tahayyul edilebilmesi, ertugrul ozkok`un zihin dunyasina ve takdirine taban tabana zit ama okuyucu tarafindan kayda deger bulunacak yazilar yazmasiyla olabilecektir. boylelikle isteyerek veya istemeyerek "yalakalik yaparak kosesini tutuyor" iddialari da curumus olacaktir.
    (benbudejavuyudahaoncegordum 16.09.2006 08:21)
  10. herhangi birisi yavşak veya dönek dediğinde üzerine alınan yazardır.
    (epitaph 16.09.2006 09:17)
  11. 'arayan leylasını da bulur mevlasını da' mitinin doğru olmadığını kanıtlayan tek kişi, üstat(!)
    (zhr 16.09.2006 13:59)
  12. eski suluova(amasya ilçesi) müftüsü ahmet hamdi coşkun'un oğludur.
    milli görüşçü bir geçmişi vardır ancak kendini eleştirmekle başladığı düşünce değişimine geldiği ortamı eleştirmekle devam edince 'dönek' benzetmesiyle karşı karşıya kalmıştır. kanal 7 televizyonunda sunduğu haber saati ve iskele sancak programlarıyla kanal 7 nin şu anki izleyici potansiyelinin oluşmasına büyük katkı sağlamıştır. daha sonra sabah gazetesinde şimdi de hürriyet gazetesinde köşe yazarlığına başlamıştır. şu anki pozisyon itibariyle değiştiğini ispatlama çabası içerisine girmiştir. özeleştirilerini köşesine çok fazla yansıtması karizmasını sarsmaktadır ama o bunun farkında olmasa gerek kendine olan eleştirilerini okuyucularıyla paylaşmaktadır.
    (senyorcedric 16.09.2006 19:51)
  13. izlediğim kadarıyla zaten biraz polemik yazarıdır. bu özellik belki de ona haber spikerliği ya da iskele sancaktan yadigardır. yani polemik olsun diye yazar, polemik olur; yine yazar.

    aydın doğan medyasındaki ilk zamanlarında bakalım ne diyecek diye takip ettiğim sonra sadece polemikleri ile gündemi boşuna ve boyuna işgal ettiğini görünce ciddi takipten vazgeçmek zorunda kaldığım yazardır.

    * fikirleri olmayan yazar yazarlığı ile sevindirdiklerinin kalemşörüdür. kalemşörden kasıt biraz da silahşör gibi davranmasıdır.

    nasıl tanımlarız bilmiyorum; * yazıları ile savaştığı bazı isimler ki muhakkak eksik bir liste olacak ;

    1. gamzeli edebiyatçı*
    2. ali atıf bir
    3. ahmet taşgetiren
    4. hülya avşar *
    5. deniz akkaya
    6. haşmet baboğlu
    7. yeni şafak

    ......


    devam edecek
    (mancene 19.11.2006 11:22 ~ 16.09.2007 16:08)
  14. bir ara gülben ergen'le köşesinden ağız dalaşına girişmiş uzun dönem de bu tutumunda diretmiş bir köşe yazarıdır. gülben ergen buna paparazzi, televole gibi lümpen programlarından yanıt verdikçe bu da aşka gelip kendi köşesinden yağıp gürlemiştir. insanlar köşe yazarlarından mahalle kavgası değil daha farklı konularda yaklaşım ve görüş bekliyorlar.
    (hepbanahepben 20.11.2006 15:50)
  15. reklamını yapacağını düşündüğü herkese ve herşeye laf atarak gündeme geleceğini düşünen ve bunu da her seferinde başaran hürriyet yazarı. başarısının temel sebebi de aslında eski çevresine "tü kaka" diyerek yeni çevresine şirin görünmeye çalışması. böylece eski çevresi hiddete yeni çevresi de neşeye geliyor, ortalık toz duman oluyor.
    (victorious hero 20.11.2006 18:15)
  16. ne yaptığını bilmeyen, nerede durduğuna kendisi bile karar verememiş, bir zamanların kanal7 ana haber bülteni sunucusu, şimdilerin cnn türk tarafsız bölge sini sunan hürriyet gazetesi yazarı. bu adam ne yapar ne işle meşguldür hala anlamış değilim. kah ona buna sataşır, kah siyasi bir görüş beyan eder. magazinci midir, yoksa alelade hayatla ilgili naçizane fikirlerini beyan eden bir köşe yazarı mı? hürriyetteki köşesine dikkat ederseniz her hafta, hakaret ettiği için tazminat ödemek zorunda kaldığı kişilerle ilgili yazılar yazar. madem ki ahmet hakan o köşeyi bir ahsen unakıtan' a, bir biricik suden' e, bir haşmet babaoğlu' na cevap vermek maksadıyla kullanıyor; niye o gazete her gün güzel halkımın evine girmektedir? ahmet hakan' ın muhatabı biz miyiz? bize ne haşmetten, bize ne hülya' dan, ali' den, veli' den?
    (jorjet 20.11.2006 18:37)
  17. ne olduğunu kendisininde bildiğini sanmadığım arada derede bir gazetecidir. söylemleriyle toplumun hiç bir kanadına yaranamayan kendi çapında pasta.
    (iktisat 20.11.2006 19:26)
  18. kanal 7 döneminde yaptığı işleri takdir ettiğim ancak daha sonradan gerçekleştirdiği "değişimi" samimi bulmadığım , hatta son dönemdeki bazı yazılarından dolayı nefret ettiğim köşe yazarı.

    menderes'e ezik demek, necip fazıl'a giydirmeye çalışmak , ahmet taşgetiren'e yavşak demek.. *

    gerek yok ahmet hakan gerek yok.. ben alternatif takılacam , ele avuca sığmaz medya çocuğu olacam, muhalefetten prim yapacam diye düşünüyor belki ama yanılıyor.

    muhalefet olmayı "her şeye muhalefet olmak" gibi anlayan ve yanılan insanlar cemaatindendir kendisi. bu cemaatin diğer üyeleri için :

    (bkz: deniz baykal)
    (bkz: hıncal uluç)
    (enes 04.01.2007 18:17)
  19. bir vakitler ahmet hakan şerefiyle, edebiyle, inançlarıyla yaşayan bir adamdı. inandığını yaşar, bildiğini söylerdi. islamcı basının gerçek anlamda profesyonel bir kimlik kazanmasında büyük emeği geçmiş isimlerden birisi olduğunu da belirtmek gerektiğini düşünüyorum.

    ancak ne oldu ise oldu. bir sevdaya düştü ahmet hakan. belki de onun derununda yatan çiğliği gördüğünden kızın babası bu sevdaya razı olmadı. ondan sonra.... ahmet hakanı saldık çayıra mevlamız kayıra...

    bir kitap yazdı 'sivil dayanılmaz bir yürek' ismiyle*. ahmet hakan solcu mu oluyor dedik. yaptığı programlarda -eskinin aksine- sol görüşlüleri konuşturup islamacıları susuturur olmasıydı belki de bunun sebebi. uzunca bir zaman ne olduğunu anlamaya çalıştık. sonunda ahmet hakan olduğu yeri terketti. bir müddet sonra en olmayacak yerde çıktı karşımıza. sömürgeci düzenin uşak basınında bitiverdi bir kıl gibi.

    bir vakitler el üstünde tuttuğu, ihtimam gösterdiği ve onlarında kendisine itibar ettiği kimselerle en olmadık tartışmalara girdi. gerçi o artık öylesine kendinden uzaktı ki kiminle kavga ettiği farketmezdi. ahmet taşgetiren'den tutun da gülben ergen'e kadar herkesle tartışabildi. 40 yıllık şerefli ve itibarlı geçmişine rağmen barlarda, sosyetik kafelerde mankenlerle düşüp kalkmaktan hiç haya etmedi.

    kendisine getirilen eleştirilere karşı hep bir bahanesi vardı. ve büyük de bir sığınağı vardı... eni konu modern olmuştu... eski kalem ve kelam arakadaşları onu kaldıramıyorlardı tıpkı değişimi kaldıramadıkları gibi.*
    kendi ifadelesiyle islamcı yazarların
    "en halim selimi "yavşak" sözcüğünü kullanmaktan kaçınmaz
    en anlayışlısı "deşifretör" diye kulp takar
    en enteli "garabet kişi" diye hakaret eder" olmuştu kendisine karşı.

    bunları yazanları eleştirdi, buna sessiz kalanları da eleştirdi, haklıydı da bu konuda.
    anlıyamadığım şey, neden bu kıymetli yazarlar onun seviyesine iniyorlardı * ve islamcı okur kitlesi kendisi ile meşgul ediliyordu*.

    ancak herkesi eleştiren ahmet hakan eski dostlarını kendisine karşı bu kadar tepkili hale getiren sebepleri hiç ama hiç eleştirmiyordu. evet, kabul edelim, geçmişinde dost bildiği herkes bu gün karşısındadır. bunun en büyük sebebi, işine geldikçe islamcı ağzıyla konuşması, arzu ettikçe de yeni kimliğine* bürünmesidir. eğer ki şerefiyle kendisine bir taraf seçseydi bunca anlamsız tartışmaya girilmezdi.*

    ahmet hakan bindiği dalı kesmiş ve yere öyle bir gümlemiştir ki bundan sonra onu çakıldığı zeminden ne ile kazırsak kazıyalım asla tamam olmıyacak bir kaç parçası yerde kalacaktır.

    *




    (anarsi nerede anarsist orada 06.02.2007 18:59)

  20. görüşlerini benimsemesem de , ahmet hakan, şahsi görüşüme göre samimi bir insandır , yani islamcı çizgisinden modern ( kime göre , neye göre modern , modernliğin ölçüsü ve tanımı nedir? )çizgiye geçiş yapmıştır yani değişime uğramıştır.

    bir diğer örneği de sayın başbakanımızdır ama dediğim gibi gerçekten samimi buluyorum , çünki yine şahsi görüşüme göre değişmeyen bir kişi yontulmamış odundur , kişi bir fikre saplanıp kalmamalı , sürekli diğer fikirleri araştırmalı , diğer fikirlerin penceresinden kendisine bakmalı , en sonunda da tarafsızlığa doğru adım atmalıdır.

    o bakımdan bence ahmet hakan doğru yoldadır ama karşıt fikir penceresinden kendisine ve geçmiş fikirlerine bakıyor ve karşılaştırma yapıyor ama halen tarafsızlık penceresinden bakabilmiş değildir , kendisinin tarafsız bakışlarını beklemekteyim.

    tabii bu tanım şahsi görüşümdür , belki de ben tarafsız değilimdir bunu zaman gösterecektir.
    (trinidad 06.02.2007 19:18)
  21. gerçek adı ahmet hakan coşkun olan köşe yazarı, bugünkü hürriyet gazetesinden öğrendiğime göre; türkiye gazeteciler cemiyeti'nin düzenlediği geleneksel türkiye gazetecilik başarı ödüllerinde, "dinle başbakan" isimli köşe yazısı ile ödüle layık görülmüştür.
    (vladimir 07.02.2007 01:47)
  22. son olarak ibrahim tatlıses'in hakkında elimde alem kasetleri var, canımı sıkmasın diye uyardığı yazar. bunun doğru olup olmadığı beni ilgilendirmiyor. bu kasetlerin olmadığına inanıyorum. çoğu kişinin eleştirilerine rağmen kendisi hakkında hep olumlu düşünmeye çalışmış birisi olarak kendisine sormak istediğim şey şudur; bu kaset işi doğru olmasa bile ibrahim tatlıses ile bile bu şekilde karşı karşıya kalmak için ne tip bir hata yaptım ben acaba diye düşündüğünüz hiç oldu mu? ben sadece eski çizgisinden ayrıldığı, fikriyatını değiştirdiği için eleştirmiyorum kendisini, fikir sancısı çeken herkeste yaşanabilecek bir değişiklik bir olgunluk olarak görüyorum ama allah aşkına ahmet hakan coşkun, böyle bir skandalın içerisinde olmak için nasıl bir hata yaptınız bunu hiç düşündünüz mü?
    (sirma sacli pastirma 06.08.2007 03:10)
  23. sezer'in veda ziyaretleri karşısındaki hissiyatım, samsun'u vuran sel, ankara-bağdat ilişkileri, amerikan ekonomisinden gelen cızırtılı sesler...

    bunlardan yazı çıkar mı?

    Çıkar çıkmasına da çok sıkıcı olur bu sıcaklarda. zaten güne hırt başladım. klimadan belim tutulmuş, sünnetli bebe gibi yürüyorum.

    magazinden de pek anlamam. kim kimdir pek bilmem, bildiğim de genelde yanlış çıkar.

    ama geçen pazar günü büyük bir magazin olayı kucağıma düştü.

    Şimdi ya yukarda sıraladığım sıkıcı konulara gireceğim, ya da magazin yazacağım ve sanırım magazin daha iyi gider şimdi.

    teşvikiye'nin iyi insanları için pazar günleri önemlidir. Çünkü sadece pazar günleri, matkap, testere, kompresör, korna, zımpara falan sesi olmadan uyanma şansı bulabilirler.

    geçen pazar bu tanıma uygun başlamadı.

    sabahın sekizi ve bütün zamanların en büyük gürültüsü mahalleyi vurmaya başlayınca, "tamam dedim darbe oldu, dayanılmaz ses de tanklardan geliyor."

    kafamı yastığın altına gömmek suretiyle hem darbeden hem de gürültüsünden kurtulamayacağımı anlamam çok kısa sürdü.

    Çaresizce olan biteni görmek ve anlamak için ön taraftaki cama yöneldim.

    paletli dev bir iş makinesi asfaltı deliyordu. tekrar ediyorum günlerden pazar, saat sekiz civarı.

    kafamdan on milyonuncu kez"bu şehirde yaşanmaz artık, ben kimim, n'apıyorum falan" diye geçirirken hemen bitişik komşum ahmet hakan'ın da gelişmeleri kaygıyla izlediğini fark ettim. bir yandan da patlamayan afyonuyla mücadele ediyordu.

    göz göze geldik. ahmet'e "senin çevren sağlamdır, kimi arıyorsan ara buna bi' son verdir" diye baktım, o da bakışlarıyla "oha" pazar günü sabahın sekizinde kimi arayayım"diye karşılık verdi.

    "İyi o zaman ben kendimi camdan atıyorum" demeye kalmadı, karşı apartmanın dördüncü katından davudi bir ses o dev makinenin sesini bastırdı.

    yerinde ve zamanında yapılmış, dahası zekice kurgulanmış küfre bayılırım.

    karşı apartmandan gelen, o kıvamda bir küfürdü. hatta küfretmek bir bilim olsaydı, bu kesinlikle nobel'i alırdı.

    karşı apartmandaki amca gürültüyü durdurmuştu, ve bunun karşılığında da "beybaba sen bizim her şeyimizsin" tezahüratına özne olma şerefine nail olmuştu. ahmet'i bilmiyorum ama ben bi' tür düşman işgalinden kurtulma ruh haline bürünmüştüm. ahmet'e gene bakışlarımla "ben uzatmaları uyumaya gidiyorum" demek için döndüğümde tek başına olmadığını fark ettim.

    yanında bi' manita vardı!

    fırsatı kaçırır mıyım hemen yattım röntgene.

    ahmet'le kurduğumuz hava köprüsüyle -bu köprü çamaşır ipine bağlı bir sepetin yatay düzlemde ileri-geri gidip gelmesi esasına göre tasarlanmıştır- kitap gazete, film, tekel, kuru bakliyat, battaniye, temiz iç çamaşırı, pornografi falan alıp veririz.

    olası bir haşmet b. kuşatmasına karşı, geçen yıl aldığımız önlemlerden biriydi bu hava köprüsü. ayrıca birbirimize göz kulak olmak için de prensip kararı almıştık. yani, röntgen serbest... yani yaptığım iş kesinlikle yasal!

    uzadı değil mi? kimmiş bu manita tıraşı kes de söyle dediğinizi duyar gibiyim.

    peki, o zaman benden duymuş olun...

    uzun süren araştırmalarım sonucunda manitanın pelin batu olduğunu buradan ilan ediyorum...

    alın size magazinin şahı...
    (bkz: mansur forutan)
    akşam gazetesi...

    [yok ben yorum yazmayacağım]

    ben pelin batu'nun şiirlerini çok seviyorum...
    (detroitli kizil 06.09.2007 01:35 ~ 06.09.2007 01:43)
  24. bir dönemler erbakan ın kızıyla evlenmesi söz konusu olan, en azından bize öyle tanıtılan. sonra tam da bu layığa göre davranıp, bir oraya bir buraya süreklenen... ama hiç kızmadığım, hep matıklı sorularıyla aklımda kalan, hayatının gerçeklerini bize iskele sancak dan sonra tekrar sunan insan.
    (ursaemajorist 06.09.2007 01:53 ~ 06.09.2007 04:29)
  25. çirkef dediği adamlardan iki kat daha çirkef,
    sürekli polemiklerle, sataşmaları ile gündeme gelen bir yazar.

    (#62742) numaralı tanımdaki liste uzun zamandır bayağı bir kabardı.


    *güncelleme:

    aslında emin çölaşan yerinde gözü var diyeceğim var ama sonra düşününce emin çölaşan herkesle polemik yapmıyordu; belli bir hedef kitlesi vardı o kadar.
    (mancene 16.09.2007 15:09 ~ 16.09.2007 17:35)

>>



Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.