adnan menderes

  >>

  1. seçimle iş başında gelip darbe ile başbakanlık görevinden cebren alınan ve yassıadada idam edilmek suretiyle hayatına son verilen başvekil.

    out (bkz: demokrasi)
    in (bkz: militarizm)
    (mancene 08.09.2006 21:13)
  2. aydın ili'nin zengin toprak ağalarından birinin oğludur. 1930'larda ''serbest cumhuriyet fırkası''ndan henüz 30 yaşındayken siyasete atılmıştır. sonraları cumhuriyet halk fırkasına geçmiştir. çok partili hayata geçilmesiyle celal bayar ve bir gurup arkadaşıyla birlikte demokrat partiyi kurmuştur. 1950 seçimlerinde dp iktidara gelince başbakan oldu kendisi ama ne yazıktır ki seçimle iş başına gelmiş bir kişi olarak 27 mayıs 1960 ihtilalinden sonra görevden çekilmek zorunda kaldı ve 1961 de idam edildi. bu üzücü olay türk demokrasisi için büyük ayıp menderesin ölümü de büyük kayıptır.
    (odalarda 08.09.2006 23:05)
  3. halk tarafından seçilip, türk insanına demokrasi fazla diyen zihniyetin idam ettirdiği türkiye cumhuriyeti başbakanı.
    (msgetiren 09.12.2006 01:55)
  4. (bkz: hatırla sevgili)
    (donpierre 17.12.2006 00:56)
  5. asılınca kahraman ya da melek ilan edilen, kişiliği hakkında yorum yapamasam da devlet adamlığı hakkında bir kaç küçük şey yazabileceğim eski başbakanımızdır.

    siz başbakansınız, yani bu ülkenin neredeyse her şeyinden sorumlusunuz, atatürk gibi bir şahsiyetin ülkeyi nasıl yönettiğine gözlerinizle tanık olacak kadar da yakın bir zamandasınız o'na; bu büyük bir sorumluluk. şu anda bir başbakan olmaktan çok daha ağır bir sorumluluk hem de...peki siz ne yaptınız? amerika size geldi; senin ülken zayıf, ekonomik açıdan da buhranda. gel ben sana yardım edeyim, sen de karşılığında benimle anlaşmalar yap, komünizmi lanetle, kapitalizme kucak aç...bak ne kadar sükse yapacaksın, gör" dedi, siz de kabul ettiniz. ülkeye ilk defa traktörler geldi bu sayede, köylü bayram etti. ne büyük adam şu adnan bey dedi. ama siz bunların neyin karşılığında olduğunu ve ülkeyi nasıl bir yola soktuğunu çok iyi biliyordunuz adnan bey. eğer bilmiyorduysanız neden başbakan oldunuz? sonunda olanların tek sorumlusu olmasanız da, en büyük sorumlususunuz. bu ülkede tarikatları serbest bırakan kimdir? atatürkün kapattığı şeyleri açmak size mi düşmüştü adnan bey? bu popülizm değildi de neydi? şimdi ben sizi tüm bu yaşanan irtica faaliyetlerinden sorumlu tutsam haksız mı olurum? sakalları ve yeşil cübbeleriyle atatürk heykellerine söverek etrafta tarikatlarından bahseden bu insanları her gördüğümde ben de onların cümleleriyle size sövüyorum, ruhunuza fatiha değil, bir güzel rahmet(!) okuyorum, bunu biliniz! sizin sayenizde ülkemizin bir sanayi geleneği kalmadı. çünkü o zamanlar temelleri atılan bir çok sanayi fabrikasını bu yardımlar yüzünden kapatmak zorunda kaldık, o zaman kapanmasalardı bugün belki de dünya çapında satılan arabalar, uçaklar üretebilecektik. ama olmadı. size teşekkür etmek lazım. dışarıya bakıyorum, gördüğüm arabaların bir tanesi bile türk markası değil... bunun sebebi üretmemek mi? hayır. bir markamızın, bir geleneğimizin olmaması...nazım hikmet'in yazdıklarını unutmak da olmaz tabi ki; nato. bu mesele de işin içine girerse ben kendimi tutamam artık. hiç yanaşmıyorum, sadece sizi bir kere daha lanetliyorum, o kadar. yazık ki şimdi dizilerde bir melek gibi gösteriliyorsunuz. insanlar sizi asanları lanetleyip sizi kutsamaya başladı. yazık...
    (iknowthepiecesfit 14.01.2007 10:17 ~ 19.09.2007 17:07)
  6. askerimizin iade-i itibar yapmamasında bir hikmet var mı diye düşünmeden edemiyor insan. (bkz: marshall yardımları)
    (deli kadir uleyn 14.01.2007 15:55)
  7. ayşe nazlı ılıcak'ın kaleme aldığı adnan menderes'in son 24 saati adlı yazıdır ki;


    menderes'in odasında bir mikrofon vardı. bu mikrafon onun her konuşmasını tesbit için oraya yerleştirilmiştir. "intihar teşebbüsünden" sonra da mikrafon ve bağlı olduğu teyp çalışmaktadır. bilahare teyp deşifre edilmiş ve daktiloya çekilmiştir.

    idam hükmü olan menderes'in bütün yalvarmalarına rağmen "sağlığı düzelsin(!)" diye sigara vermiyorlar ve prostas muayenesi yapılıyor.

    işte ibretle okunacak satırlar:

    tarih 16.9.1961. saat 08.00 alt kat, 1 numaralı oda.

    (adnan menderes kendisine geliyor)

    menderes: ah, ah, ah,ah, ah...

    dr. kebapçıoğlu: çok mu acıdı adnan bey?

    menderes: aman doktor... aman doktor

    dr. kebapçıoğlu: ne oldu adnan bey? çok mu acıyor? burdan alalım da bu kolunuza takalım bunu artık.

    menderes: acıyor (uzun bir sükût)

    dr. kebapçıoğlu: geçti mi acısı, hı? adnan bey, bir parçacık su versek içer misiniz, su?

    menderes: (hırıltı) su doktor, hı, hı, hı...

    dr. kebapçıoğlu: gece ani olarak rahatsızlanmışsınız.

    menderes: hayır dün akşamdan beri...

    dr. kebapçıoğlu: yalnız siz değil ki, kimse çıkmayacak. bugün mahkeme yok.

    16.9.1961 saat 11.40 yassıada garnizon komutanı alb. tarık güryay, menderes'in odasına giriyor.

    komutan güryay: iyisin değil mi?

    menderes: iyiyim, iyileştim.

    komutan: geçmiş olsun, geçmiş olsun.

    menderes: bu koluma iğne yaptırdım, bu kolumda bir şey yok, bilmem neden?

    komutan: hap yuttun değil mi? yani ne zaman şey yaptın böyle zehirlerle?

    menderes: zehirlenme yok doktor, bende bronşit var.

    dr. kebapçıoğlu: yiyeceksiniz çorba falan değil mi bir şeyler?

    menderes: sigara vermezlerse hiçbir şey istemiyorum.

    içeriye bir başka doktor girdi. (dr. yb. galip bozalioğlu) saat 16.20. tarih: 16.9.1961

    menderes: ağızlık, lütfedin, şimdi sigara içmeden yemek yemek imkânı yok benim için.

    dr. bozalioğlu: bugün ayın kaçı?

    menderes: bugün ayın ondördü, kız saçını kim ördü. (doktora lâtife yapıyor, gülüşüyorlar.)

    dr. bozalioğlu: yapmayın canım.

    menderes: bugün ayın 15'i, niçin, evet, niçin, niye düşüneyim doktor, bugün ayın 15'i mi 14'ü mü, niye düşüneyim? 15 eylül... vallahi billahi 15 eylül.

    dr. bozalioğlu: peki kaç saat oldu sigara içmeyeli ki benden ısrarla sigara istiyorsun?

    menderes: sizden sigara ısrarla istemem saat sabahın 5'inden...

    dr. bozalioğlu: hangi sabahın?

    menderes: 14'ün, 15'in sabahı, ta akşama kadar yani.

    dr. bozalioğlu: 15'inin akşamı olur mu?

    menderes: 15'inin, 15'inin. ne olacak 1 sigaradan, 2 sigaradan, 3 sigaradan doktor? şimdi biraz tesir yapıyor. emin olun... yapıyor bol yemek yiyorum akşama.

    dr. bozalioğlu: en son yediğiniz yemekleri bana sayar mısınız?

    menderes: en son yediğim yemek dün akşam yediğim yemek. dün akşam yediğim yemeği toplayamıyorum.

    dr. bozalioğlu: peki 14 günü saat kaçta uyandınız. 14'den itibaren ne kadar zaman geçti, yani onu soruyorum size.

    menderes: işte 14, şimdiye kadar 24 saat geçti.

    dr. bozalioğlu: bugün ayın 16'sı adnan bey, 15'i değil. bugün ayın 16'sı, 16 eylül.

    menderes: yani karar geçti.

    (bu sırada yassıada garnizon komutanı albay tarık güryay içeriye girer)

    menderes: o kadar alıştım ki son zamanlarda... 3 paket sigara bir günde...

    komutan: doktorlar bilir, yemek yemeden olur mu?

    menderes: 3 paket sigara bir günde içtim, nasıl şimdi anlatamam size sigaranın iştiyakini, anlatamam doktor. deli olacağım şimdi, sigara gelirse her şey olacak.

    (bu esnada kumandan odadan çıktı. içeride sıhhiye astsubayı var. menderes kalkmak istiyor, astsubay izin vermiyor.)

    astsubay: siz yatın efendim, yatın, örtün üzerinizi.

    menderes: imkânı yok, vallahi, şöyle bir bir bir damla durayım ayakta...

    astsubay: hayır efendim, emir var.

    menderes: kaçta sigara içsem?

    astsubay: kaçta olduğu belli olmaz, veririz.

    menderes: ben nasıl dayanayım yavrucuğum?

    astsubay: olmaz efendim.

    menderes: e, söyleyiverin lütfen, hakikaten dayanamayacak haldeyim. allahaşkına söyleyin, dayanamıyor deyin.

    saat 16.20.. bu esnada içeriye tbb. yb. galip bozalioğlu girdi.

    menderes: doktorum, yalvarırım sabahtan beri sigara...

    dr. bozalioğlu: yalvarırım demekle olmaz, benim hekimlik vicdanımdan gelen hekimliği yapıyorum.

    menderes: doktorum bakın, bir ayağa kalkayım.

    dr. bozalioğlu: hayır olmaz. şimdi sizi yatağa bağlattırmak istiyorsanız bağlayayım.

    menderes: bak doktorum...

    dr. bozalioğlu: size söylüyorum. size 15 dakika mühlet veriyorum. 15 dakika sonra emir verir, bağlattırırım. bakın açık konuşuyorum yatın.

    menderes: bir dakika ayağa kalkayım...

    dr. bozalioğlu: hayır, ben söylediğim sözlerden geri dönen insanlardan değilim.

    (doktor yb galip bozalioğlu odadan çıktı)

    menderes: (doktorun asabiyeci olduğunu kastederek)biliyorum, branşları daima öyle oluyor ya.

    astsubay: asabiye mütehassıslarının daima öyle olması lâzım.

    menderes: asabiye mütehassısının biraz daha ruh âşinâsı olması lâzım.

    (bu arada içeriye bir nöbetçi subayı girdi)

    (sükût) bir saniye...

    nöbetçi subayı: konuşmak yok.

    menderes: peki (uzun bir sükût) akşam nasıl yemek yiyeyim, ben bilmiyorum. yemek yiyemem akşama... vallahi delirdim, delirdim vallahi, delirdim ben, hiç bunun ötesi yok, vallahi yok. (uzun bir sükût)

    (o sırada içeri doktor girdi)

    menderes: ne olur doktorum, bir dakika ayağa kalksam olmaz mı?

    dr. bozalioğlu: yemek getirteceğim, yemek yiyin, kaldıracağım sizi.

    menderes: ah canım doktor, şeker doktorum, yumuşak bir anlayış...

    (doktor dışarıya çıktı, içerideki nöbetçi subayla konuşmak istiyor, o, konuşmak yok diyor)

    menderes: saatimi isteyeyim mi?

    nöbetçi subayı: orda saatiniz. (herhalde başucundaki masayı işaret etti)

    menderes: ver.

    nöbetçi subayı: hayır, duracak.

    menderes: verin allahaşkına saatimi de bakayım. (sükût) 15 dakika bağlatırmış. bağlat, bağlat, bir de o varmış kaderde. bir ayağa kalkabiliyor muyum, kalkamıyor muyum, onu göreyim yahu. (sükût) yavrucuğum, şimdi iki elimden tutacak olursanız ben ayağa kalkacak olup derhal yatacak olursam emrin yerine getirilmemesi bahis mevzuu olur mu?

    nöbetçi subayı: olur.

    astsubay: size buradan kımıldama dedi di mi, doktor bey.

    menderes: bir elimden sağlam tutun, ikiniz de tutun, yani ben deli değilim yavrum, deli değilim...

    astsubay: yatın efendim, yatın.

    menderes: deli değilim, yatamayacağım, çıldıracağım. dışarı çıkacağım yavrum.

    astsubay: hayır, getirelim bir şey.

    menderes: getirin bakalım, ayıp olacak çok ayıp olacak. ahh, ahh, ahhh. beyler merhamet edin, merhamet edin beyler. allah'ım... allah... dışarı çıkmak istiyorum beyler...

    astsubay: lâzım olan şeyi getirelim eğer istiyorsanız.

    menderes: e... getirin, getirin, şey getirin. pek ayıp şey, pek ayıp şey... allah, allah, allah'ım, allah'ım... donuma işiyorum vallahi... (sükût) yavrum ne yapayım ben şimdi böyle, uzatayım. siz sıkışınca ne yapıyorsunuz?

    nöbetçi subay: doktorun emrini dinlerim.

    menderes: yok, doktorun dediğini yapamazsınız?

    (bu esnada dışarıdan küvet getirdiler)

    astsubay: edin, buna edin efendim.

    menderes: çok afedersiniz, büyük apdestim de var temizlenecek de...

    astsubay: büyüğü de burda edin efendim, burda edin.

    menderes: ne yapayım, ben susuz yapamam, biraz su getirin. ahh... allah... aman yarabbi. (bu esnada gelen seslerden kendisinin ve yatağının temizlenip çarşaf değiştiği anlaşılıyor.)

    nöbetçi subay: çekinme ne olacak yahu.

    menderes: çekinme olur mu?

    tarih 17.9.1961 saat 08.55 (komutanr ve ethem menderes, adnan menderes'in odasına girdiler)

    komutan: gelsinler de bir fotoğraf çeksinler...

    menderes: yapmayın...

    komutan: yok öyle şey yok...

    menderes: yapmayın

    komutan: ya gel bakim şöyle (fotoğraf çekildi)

    17.9.1961 saat 10.05

    dr. tavat: şöyle bir umumi muayene edelim.

    komutan: utanmayın, utanmayın. (gelen seslerden anlaşıldığına göre muayene başladı.)

    doktorlar dışarı çıktıktan sonra tekrar geri geldiler.

    dr. tavat: efendim bir şey unutmuşuz. prostat muayenesi yapalım da.

    menderes: efendim?

    dr. tavat: prostat muayenesi yapılacak.

    menderes: yok bir şey.

    dr. tavat: ama bu lâzım.

    menderes: (müteessir bir eda ile) nasıl olacak bu?

    dr. tavat: şey ile, eldivenle. prostatta bir şişlik filan var mı? (galiba profesör, prostat muayenesinin gerektiğini izah eden tıbbi sebebleri sayıyor.)

    menderes: yapamıyorum yani....

    dr. tavat: bir defa müsaade edin de efendim, çünkü sonda ile almışlar idrarınızı. pantolonunuzu çıkartın... yatağın üzerine bu şekilde durun, çok rica ederim, çok rica ederim.

    menderes: istirham ediyorum, utanıyorum.

    dr. zeki: eğilin efendim, eğilin, eğilin ellerinizi yatağa koyun...


    **
    (deep 15.01.2007 10:57)
  8. prostat muayenesinin ne şekilde olduğunu bilenlerin ve idam edilmek üzere olan bir insan için neden gerektiğini düşünenlerin, işkencenin boyutunu daha iyi tahayyül edebileceklerini gösteren bir yazıdır**.
    (epitaph 16.01.2007 06:19)
  9. talat asal'ın güneş batmadı müvekkilim adnan menderes adlı eserinin konusu olan şanlı ve şerefli * eski başbakanlarımızdan biridir. cuntacıların vatan haini suçu ile astığı, daha sonra iade-i itibar ile dolaylı olarak asanların vatan haini ilan edildiği güzel ülkemin yetiştirdiği asil siyasetçilerden. ruhu şad olsun...
    (mret 17.01.2007 17:30)
  10. can dündar'ın kitabında ayhan aydan ile yaşadığı aşkı kaleme aldığı eski siyasetçi..(bkz: yüzyılın aşkları)
    (rouge 17.01.2007 17:46)

  11. ikinci dünya savaşı sırasında yaklaşan alman tehlikesine karşı , 500 bin kişilik üretici ve kalifiye türk insanı silah altına alınmıştır ve bu nedenden ötürü , ekonomisi tarıma bağlı ülkemizin , tarımsal üretimi çok düşmüştür ve bunun sonucu olarak da kıtlık başgöstermiştir ayrıca seferberlik halindeki orduyu beslemek için , köylünün iki öküzünden biri alınmış yani bu tip ağır vergiler konulmuştur.

    devletin din baskısına , savaş zamanındaki kıtlık ve ağır vergiler eklenince halk , haklı olarak isyan noktasına gelmiştir ve bu nedenlerin sonucu olarak adnan menderesin partisi başa gelmiştir.

    yani adnan menderesin partisi bir tepki partisidir ve adnan menderes , arapça ezan gibi , halkın talep ettiği istekleri vermiştir.

    ama kendisi ne vatan hainidir ne de kötü bir kişi , ne de tarikatçi veya yobaz , kendisinin evlilik dışı bir ilişkisi vardır ve sevgilisinin ayakkabısından şarap içtiği söylenir , o sadece halkın ihtiyaçlarına cevap vermiş bir kişidir.

    ama din alanında serbestlik sağlaması veya bürokrasideki türkçeleştirme yerine , yine eski osmanlı terimlerini geri getirmesi veya bazı dini cemaatlerden oy alması , onun gerici bir kişi olarak algılanmasını sağlamıştır ve bu durum zamanındaki devlet ideolojisine ters olduğu için idam edilmiştir.

    amerikaya yanaşma politikası ise bizzat ismet inönünün icraatidir , yani adnan menderesle alakası yoktur.

    çünki 1947 yılında sovyet rusya , kars , ardahan gibi illerimizde ve boğazlar üzerinde hak iddia etmiştir ve bunun sonucunda da türkiye amerikaya yanaşmaya başlamıştır.

    ayrıca her zaman idama karşı olan , sözde insan haklarına çok saygılı olan malum ideolojideki arkadaşlar , onun idamına alkış tutuyorlar , ilginçtirki seçim ile başa gelmiş bir kişinin idam edilmesi çok hoşlarına gidiyor.
    (trinidad 17.01.2007 18:40)
  12. bilinenin tersine, sanayinin gelişimine menderes değil inönü daha fazla set çekmiştir. en basiti nuri killigil ve nuri demirağ'ın başına gelenler bunun göstergesidir. uçak ve silah imalathaneleri olan bu iki kişi inönü'nün gadrine uğramışlardır.

    o yıllarda dünyada oluşmaya başlayan kutuplaşmada bir tarafa yakınlaşmak normaldi. normal olmayan o zamanın şartlarını, seçimi nelerin belirlediği bilmeden bugün yaptığımız yorumlardır.

    ayrıca, seçimle işbaşına gelen bir hükümetin darbeyle yıkılmasını ve 3 kişinin asılmasını normal karşılayan, hatta bugünlerde de aynı şeyleri bekleyenlerin olması esef verici.

    adnan menderes mükemmel olmayabilir ancak darbe sonrası açılan davaların abesliği bile darbecilerin yaptıklarından o kadar emin olmadıklarının kanıtıdır. ortada ciddi bir suç olsa idi eminim tüm kabineyi tereddüt etmeden asarlardı.

    son olarak ben bu olaylar da en çok ethem menderes' in rolünü merak ediyorum .menderes sevgisinden soyadını değiştiren ve en yakınında olan ethem menderes'in olaylardan çok çabuk sıyrıldığını düşünüyorum
    (hoyares 20.03.2007 03:58)
  13. türkiye cumhuriyeti'nde 1950-1960 yılları arasında başbakanlık yapan ünlü devlet adamı.
    (mitamit 23.05.2007 16:10)
  14. hüznüm... gözyaşlarım... dualarım... ah zeybeğim... zavallı ülkem ve zavallı insanlarım...

    zeybeĞİn ÖlÜmÜ

    zeybeğimi, birkaç kızan, vurdular;
    Çukurda üstüne taş doldurdular.
    bir de, ya kalkarsa diye kurdular…

    zeybeğim, zeybeğim, ne oldu sana?
    allah deyip, şöyle bir doğrulsana!

    zeybeğim, kalkamaz, dirilemez mi?
    odası mühürlü, girilemez mi?
    Şu ters akan sular çevrilemez mi?

    ne günedek böyle gider bu devran?
    zeybeğim, bir sel ol, bir çığ ol, davran!

    kır at zincirlenmiş, ufuk sahipsiz…
    han kayıp, hancı yok, konuk sahipsiz…
    baş köşede sırma koltuk sahipsiz…

    kızanlar, dört yandan, hep abandınız!
    zeybeğin kanına ekmek bandınız!

    bilemem, susarak ölmek mi hüner?
    lisan çıldırıyor, dil nasıl döner?
    ondan son iz, uzak, uzak bir fener…

    Öldü mü? Çatlarım yine inanmam!
    gizliye yanarım, ölüye yanmam!

    zeybek kaybolduysa bunca kayıp ne?
    teşbihi dökülmüş, aranır nine;
    balonu yok, ağlar çocuk haline…

    zeybeğim; dünyayı aldın götürdün!
    bir öldün de beni binbir öldürdün!

    beyni tırmık tırmık, pençelere sor!
    mevsim niçin ölgün, bahçelere sor!
    sor; çukuru nerde, serçelere sor!

    ağla, bir dinmeyen hasretle ağla;
    zeybeksiz yolları gözetle, ağla!

    n.f.k.

    (sevennaapmaz 23.05.2007 17:56)
  15. yorum yapmaya ne hacet.

    --- alıntı ---

    "gerçeğin eninde sonunda ortaya çıkmak gibi kötü (iyi) bir huyu vardır..."

    ***

    Şimdiye kadar 27 mayıs darbesi hakkında sayısız yayın yapıldı; birçok bilgi, belge ve itiraf sahne aldı...

    hal böyle iken, 27 mayıs öncesinin/sonrasının en büyük sırları henüz gün ışığına çıkmadı!

    bu bağlamda arzın merkezine seyahat etmek, gerçeği sadece gerçeği öğrenmek isteyenler "resmi tarih"e isyan etmek zorundadırlar...

    böyle bir isyanın başlangıç noktası ise menderes'in katledilmesine 27 mayıs darbesi'nden çok daha önce karar verildiği gerçeğini kabullenebilmektir...

    yani? Şayet 'başbakan adnan menderes' 17 Şubat 1959'da londra'ya giderken düşen uçaktan sağ çıkmasaydı "27 mayıs İhtilali" de olmayacaktı!

    türkiye'deki gizli İktidar'ın adnan menderes'e attırdığı en büyük çamurlardan biri mazlum başbakanın abd yanlısı olduğu savıydı. bu "ters köşe" tezvirat menderes'le ilgili büyük sırrın/gerçeğin örtbas edilmesiyle birebir ilgilidir...

    adnan menderes'in kalemi neden mi kırılmıştı?

    türkiye'deki "gizli İktidar"ı "İçimizdeki amerikancılar"la birlikte oluşturan "abd varlığı"na karşı mücadele etmeye başlamış olduğundan dolayı; bir başka deyişle "kontrolden çıktığı" için!

    menderes'in dramındaki gerçek tam olarak böyledir...

    27 mayıs darbesinden sadece bir hafta sonra menderes bu defa ihtilalcilerin yalakalığını yapan vatan başyazarı a.emin yalman tarafından "komünistlikle" itham edilecekti! (İki yıl kadar sonra amerikan derin devleti de başkan jfk'i komünist sscb'ye meyletmekle suçlamıştı!)

    menderes'in infazına karar veren gizli İrade 27 mayıs sürecinde "yüksek adalet divanı" adı altında görev yapan kukla bir yargı mekanizması icat etmişti...

    menderes ve arkadaşları, tepeden tırnağa hukuk ihlalleri yapan; idam kararları vermeye "mahkum ve mecbur" bir mahkeme tarafından "olmayan suçlar"dan dolayı ölüme mahkum edildiler. yassıada mahkemesi'nin başı, "kuklaların kuklası" salim başol "anayasayı ihlalin cezası ölümdür" diyordu...

    oysa, menderes'le ilgili iddiaların tamamı anayasa'ya aykırıydı! menderes düzmece dosyalarla suçlanırken, kamuoyu -27 mayıs'ın amerikancı yönetimi ve darbeci basın tarafından müthiş bir biçimde güdüleniyordu...

    mahkemede "menderes'in sevgilisine ait olduğu iddia edilen külotu" kasaya bir milli birlik komitesi üyesinin koydurttuğu sonradan ortaya çıkmıştı: bu gerçeği, bir başka mbk üyesi sıtkı ulay -menderes'in avukatlarından burhan apaydın'a adnan bey asıldıktan iki yıl sonra itiraf etmişti...

    dp'li lider ve vekiller yassıada'da hayvan barınağını andıran odalarla, tuvaletten bozma hücrelerde çile çektiler. büyük psikolojik ve fiziki işkenceler gördüler. dayak yediler.

    menderes'e idamından dört buçuk saat önce ord.prof. sedat tavat tarafından zorla yapılan "prostat kontrolü" hayasız zalimler'in işkencelerinden sadece bir tanesiydi...

    Şu kadarını söyleyeyim: menderes, türkiye cumhuriyeti tarihinin (devlet eliyle) en dramatik işkencesine uğramış siyaset adamıdır! devrik başbakanı türlü yollarla aşağılamak, ona fiziki eza ve cefa çektirmek; gizli İktidar'ın kuklaları eliyle icra ettiği misli görülmemiş bir zulümdü...

    yassıada mahkemesi'ndeki "aşırı saygılı" ruh halinin, süklüm püklüm oluşunun, özetle kendisini gerektiği gibi savunamayışının temelinde; gördüğü akla ziyan/aşağılık/tüyler ürpertici işkence gerçeği vardır! adnan bey'in idamından hemen önce intihara teşebbüs etmiş olmasının asıl nedeni de buydu...

    hayata veda etmesine saatler kala -intihara kalkışma nedenini anlatırken şöyle demişti, menderes: "celseler beni çökerten safhalarla geçip giderken o mahkeme salonuna artık ben değil cenazem girip çıkıyordu."

    --- alıntı --- (bkz: tamer korkmaz)
    (mancene 29.05.2007 08:52 ~ 29.05.2007 09:24)
  16. 1926'da devlet büyüklerinin, topkapı sarayı'nın "kutsal emanetler" bölümünde bulunan peygamber efendimiz'e ait hırkasını giyerek; "amma da cüsseli adammış!" dediklerini, aynı zatların, kutsal emanetleri topkapı sarayı'nın ahır kısmına naklettirdiklerini...

    1950'de demokrat parti iktidara gelince, başbakan menderes'in topkapı sarayını ziyaretinde kutsal emanetlerin "ahır kısmında" olduğunu öğrenir öğrenmez, iki rekat namaz kılıp ve yavuz sultan selim'in yaptığı gibi "kutsal emanetler"i sırtında taşıyarak yerine koydurduğu...

    örtülü ödeneği sorumsuzca kullanmakla suçlanan menderes'in on yıl boyunca maaşını dahi almadığı gerçeğinin idamından sonra belgelerle ortaya çıktığını...

    örtülü ödenekten kıbrıs'taki ve cezayir'deki müslümanlara yardım ettiğini...

    mahkeme başkanı salim başol'un; "siz on sene içinde o çöl bedevisi'nin uydurduğu ve devrimcilerin uzaklaştırdığı kanunları ihya için 10 milyar sarf ettiniz. o gelsin seni kurtarsın bakalım nasıl kurtaracak?" diya hakaret ettiğini...

    biliyor muydunuz?

    -ali karaçam'ın yazdığı izzettin oktar isimli kitaptan-
    (sumenal 13.07.2007 15:15 ~ 13.07.2007 15:16)
  17. idamı ve öncesinde işleyen süreci ile türk siyasi tarihin sayfalarındaki en büyük ayıplardan biri olmuş başvekil ... darbeci zihniyetin sayısız kurbanlarından 'başbakan' iken kurban edilmiş olanı ...
    (mistaneek 13.07.2007 15:30 ~ 13.07.2007 15:31)
  18. simdi bakıldığında aslında asıl idam edilmesi gereken kişilerin kimler olduğu çok açık ortadadır. tamamen zamanın ayıbına yenik düşmüş bir siyaset adamı. gerçekten vatan için çalışan fakat bazı kesimlerin işine gelmeyip idam ettiği kişi.
    (cigliks 15.07.2007 23:28)
  19. adnan menederes va arkadaşlarının idamıyla sonuçlanan 27 mayıs hakkında dönemin önemli bir tanığının anlattıkları.özet:amerikasız darbe olmaz.

    http://www.haber10.com/haber/81861/
    (mftrize 15.07.2007 23:33 ~ 15.07.2007 23:34)
  20. kendisine yapılan haksızlığın halk tarafından hiçbir zaman affedilmeyecek türden olduğu anayasayı ihlal suçundan 146/1 tatbikiyle idamına karar verilen ruhuna fatiha okumayı borç bildiğim muzdarip yurdum insanı..

    (bkz: 146/1)

    (chavett 01.08.2007 16:43)
  21. engin ardıç'ın hayallerinin tarım bakanı.kendisi bir çok halt yemiş olmasına rağmen kalemini kıran şey chp'nin kapatılması için kollarını sıvamasıydı.hatta bu süreçte ismet inönünün "artık sizi ben bile kurtaramam" demiş ve çok da geçmeden 27 mayıs darbesi yapılmıştı.

    ama ne yapmış olursa olsun,idamı asla kabul edilemez tabi.
    (etienne 01.08.2007 21:30)
  22. (bkz: belgelerin dilinden yassıada nın karakutusu)
    (mancene 29.11.2007 13:09)
  23. -ben odunu aday göstersem milletvekili seçtiririm diyen şahsiyet,
    -bu millet isterse şeriatı bile getiririm diyen şahsiyet,
    -kendisine muhalif olanları hapse attıran şahsiyet,
    -demokrasiyi kendine göre yorumlayan, şahsiyet
    -türkçe okunan ezanı tekrar arapça okunmasını sağlayan şahsiyet.
    -köy enstütülerin kapatılması için çalışan şahsiyet,
    -dinin siyasete alet edilmesi onla başlamıştır.
    saymakla bitmeyecek günahları vardır, ondan sonra gelenlerde onun eseridir, tıpkı erbakandan ayrılıp bugün iktidar olanlar gibi, ondan sonra hükümet olanlar,demokrat partiden ayrılanlar,yada taraftarı olanlardır,örneğin demirel gibi.
    bugün ülkedeki tüm gerici akımların gelişmesi,bugünkü haline gelmesinde payı büyüktür.
    (kozmoz 29.11.2007 15:49)
  24. bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olunan siyasetçi... fikir sahibi olmak gerek ama, ne yapmış ne etmiş, ülke nerelerden nerelere *gelmiş birde dönüp bakmak
    (ursaemajorist 02.12.2007 07:46 ~ 02.12.2007 07:47)
  25. (bkz: adnan menderes ve dwight eisenhower)
    (iknowthepiecesfit 17.05.2009 00:41)

>>



Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.