takvimlerden acilen kaldırılması gerekli gündür. yok efendim, ben artık etrafımda "ayakkabının bağı çözülmüüüüş" diyen insanlar istemiyorum. ciddi bir şeyler söyledi zannedince "biir niiisaaan" diye bağıranları hiç istemiyorum. yeter artık.
fransa'nın eskiden beri kullandığı takvim kral ix. charles zamanında değiştirilmiştir. yılbaşı nisan ayının birinden ocak ayının birine çevrilmişitr. yılbaşı günü hristiyanlarda eğlenceler düzenlemek bugün olduğu gibi o zaman da adetti. bu eğlenceler ocak ayının ilk gününe aktarıldığı halde, fransa'da bazı kimseler kralı alaya almak için nisan aının ilk günü yalancıktan tebrikleşerek birbirlerini aldatmaya başladılar.
böylece fransa'da 1 nisan şakaları başlayıp bütün avrupa'da yayıldığı gibi, maalesef ülkemizde de yerleşmiştir. hatta o kadar çok sevmişizdir ki belki fransızlardan daha fazla suyunu çıkarıp özenti kültürümüzün bir parçası haline getirmişizdir bu günü. *
sevgililer günü gibi tüketime ya da bunalıma iten bir günden daha anlamlıdır bence. ayrıca bu yıl pazar gününe denk gelmeside iyi olmuştur herkes evinde huşu içinde kurtulmuştur.
ve 2 nisan günü gazetelerin 3. sayfasında şu habeleri görürsünüz.. arkadaşını balta ile yardı..
arkadaşına 1 nisan şakası yapan x bunu kaldıramayan y tarafından ' şaka böyle yapılmaz aha böyle yapılır' diyerek balata ile yarıldı.. olaydan sonra x in simetrisini bir kümeste buldular.. y şöyle bir açıklama yaptı sadece şakasına karşılık şaka yapmıştım sadece 1 nisan şakasıydı dedi.. gibi haberleri görürüz.
dangalaklıkların şaka adında yapıldığı gün. gecenin 3ünde yapılan bir "şaka" yüzünden bugünkü bütün programlarımı iptal ettim, moralimin bozukluğundan uyuyamadım, evde zaman öldürdüm. şimdi öğreniyorum ki söylenen şey "şakaymış". sen bu insanlara akıl fikir ver yarabbim.
1564 tarihinde takvimlerinin değişimini tiiye almak için fransızlar biraz inat birazda başkaldırı olarak
1 nisan şakalarını başlattılar ve bu şakalara "poisson d'avril" (nisan balığı) adını verdiler.
toplumların, kökleşmiş kültürlerinin değişimine bizim kadar kolay eyvallah etmemesinin manidar bir delilidir sanırım
süprizlerden ve şakalardan hazzetmeyen bi insan olarak sabrımın sınırlarını ziyadesiyle zorlayan gündür.
bu konu da pek dost canlısı olduğum söylenemez,intikamım acı olur. en son arkadaşa 4 nisan günü 17ytl'lik alıcı ödemeli bir kargo içinde, sensiz boğazımdan geçmedi yazısı eşliğinde yarısı yenmiş bir hıyara mal olmuştu.
diyarın girişinde "alt yapı masrafları karşılanamadığı için site kapatılmıştır" ibaresiyle nutkumuzun tutulmasına sebep olmuş şakadır. allah iyiliğinizi versin.
yemediğim bir hoşluktu benim için. amma velakin asıl sayfaya nasıl geleceğimi gösteren o yıldızcığa ulaşana kadar sayfada tıklamadığım cm2 yer kalmadı. itiraf edeyim, insanın yüreği hafiften bir "hop" ediyor yine de...
valla ben biraz ucundan yedim ne yalan söleyeyim. aslında vampircik sözlüğü açarken bir hınzırlık yaparlar diye düşünüyordum ama o ara gelen telefon bu müteyakkız halimi unutturdu. evet , evet atladım. keşke aramızda para filan toplasaydık diye iç geçirdim. yok yok, ucundan filan yememişim harbi yutmuşum be.
eveet ilk anda bende yer gibi olmadım değil. lakin şahsen biraz geri kafalı olduğum için dur ya şunlara bi telefon açayım demedimde değil hani. ve açtımda :p
* işaretini farkedene kadar * neredeyse kalp spazmı geçiriyordum. aşkolsun yaa... bu ne ağır şaka böyle, yaşlar birden gözlerime hücum etti ben şaka olduğuna onları ikna edene kadar...
çoğu zaman şakadan başka herşeye benzeyen toplu kandırmaca günüdür.
şakayı normalde seven ben, her yıl bugün, aynı hedeyi yemekteyim.
sonra da mideme oturmakta orası da ayrı...
(kısa zamanda tomografi çektirmiş bir dost, gece kalbinize konar...)
-canım nasılsın napıyosun?
-nolsun işde. iyi dielim iyi olalım... sen?
-ben de iyi. noldu tahlillerin?
-nisanda başlicam.
-bu arada sana bişi sölicem ama üzmek istemiyorum seni. sölemesem daha iyi.
-noldu? söle canım hadi. ne olduysa beraber geliriz üstesinden...(panik ama çaktırmama durumu)
-ya ben tomografi sonuçlarımı aldım.
-evet canım?? (allah ım inşallahkötü bişi yoktur.. yok canım yoktur tabi.. )
-bana detaylı çekmemişlerdi. eğer bişi görürlerse ona göre daha detaylı bakılıcaktı. ve beynmide bir kitle görülmüş...
-(hayır olamaz...) canım bence sonuç kesinleşmeden üzülmeyelim ne dersin? sonuçtan sonra da düşünür bir yolunu buluruz. çare her zaman vardır yeter ki umutsuzlupa kapılmayalım... (fenalarda.. çaktırmamalı ama.. dost a güç verilmeli.)
-çok sağol canım ya.
-ne demek. yanındayım ben. bunu da atlatıcaz hiç merak etme. neler oluyor hayatta.... hede hödö bık bık....
malum saftirik olan kendimin yüreği bir yerlerden çıkmak istercesine çarparken kısa bir zaman sonra,
-ya canım ben şaka yaptım sana daha sonucu almadım.. of ya tutamıyorum kendimi... (sölediğinden memnun değil hala..)
-öyle mi... peki.
-of çok pardon ya üzüldün mü..
-evet. (cevaplar kısa. çünkü insan yavrusu fena.)
-ya ama..
-canın sağolsun da.. boşver iyi ki şakaymış...
ile biten bir nisan şakası... ah seni cimcime... öldürdün beni bikaç dakika içinde.. hücrelerim hemolize 5 varken kendine geldi.
heparin salgılayan mast hücrelerim kendinden geçti.. kanım taş gibi pıhtılaşıp, en geniş damarımı tıkayacakken,
iyi ki şaka olduğunu söyledin...
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
